15 Ekim 2015 Perşembe

Yılan Simgesinin Anlamı Ne?

ÖLÜM MÜ YAŞAM MI YILAN?
Yılan ve şifa tıpkı bu mitos gibi Lokman Hekim ve Şahmeran’da da işlenmiştir. Ayrıca Girit kralı Minos’un ölen oğlu Glaukos’un, bir yılanın taşıdığı sihirli otla diriltilmesi, yılan saçlı Medusa’nın kanının ölüme çare oluşu, tıp tanrısı Asklepios’un bu bilgiyle donanması da mitoslardaki yılan-şifa ilişkisinin örneklerindendir.
Bilinir ki şeytanın mitolojide en çok özdeştirildiği hayvan yılandır. Cennetten kovulma mitosunda ‘İyilikleri ve Kötülükleri Bilme’ ağacının gövdesine sarılmış olan yılan, Havva veAdem’i kandıran şeytanın temsilidir. Bu kadim hikâye, yılanın tarım kültürüyle olan ilişkisi düşünülerek okunduğunda özellikle bu kültürden doğan mitoslardaki yılan sembolizasyonu da anlaşılacaktır. Öte yandan yılanın ölümsüzlük ve şifacılıkla ilgisi de mitoslarda çokça işlenir. Yılan ölümü olduğu kadar ölümsüzlüğü hatta sonsuz gençliği de simgeler. Yılan, Mezopotamya mitolojisinde Uruk kralı Gılgamış mitosunda da karşımıza çıkar. Tarihin gelmiş geçmiş en görkemli şehirlerinden birine kral olmak, zenginlik ve iktidar, Gılgamış’a faniliğini hatırlatır ve onu korkutur. Yoldaşı, kardeş saydığı,birlikte savaştığı Enkidu öldüğündeyse Gılgamış’ın ölüm korkusu daha da artar ve kral her şeyi bırakıp bir yolculuğa çıkmaya karar verir; ölümsüzlük arayışına.
Sorup soruşturur, ölümsüzlüğün sırrına ancak Dilmun ülkesine giderse ulaşabileceğini öğrenir. Dilmun, bir anlamda cennettir. Vaktiyle tanrılar ölümlülere olan öfkesini bir tufan ile çıkarma kararı aldıklarında içlerinden birini bu cezadan muaf tutmuşlardır. Utnapiştim (Ziusudra), tıpkı semavi inanışların Nuh’u gibi bir gemi yapmış tüm tohumları, her hayvandan bir çifti ve eşini de alarak gemiye binmiştir. Tufan gelmişgeçmiş, yaşam bir kez daha çoğalarak serpilmiş Utnapiştim ise karısıyla birlikte Çok Uzak Ülke Dilmun’a yerleşmiştir.
Burada ölümden uzak huzurlu bir ömürle mükâfatlandırılmıştır. İşte Gılgamış kimsenin varamayacağı kadar uzak bu ülkeye türlü zorlukları aşarak ancak neredeyse bir hayvana dönüşerek varmayı başarmıştır. Utnapiştim’in karşısına çıktığında yorgun, aç, uykusuz ve kir içindedir. Ona tüm hikâyesini anlattıktan sonra ondan da ölümsüzlüğün hikâyesini duymak ister.
Utnapiştim ne dese ne yapsa Gılgamış’ı bu gayesinden yıldıramaz, sonunda onu bir sınava tabi tutar. Madem istediği sonsuzluktur öyleyse hiç değilse yedi gün yedi gece uykudan feragat edecek, sırra ermek için gözleri açık bekleyecektir. Ancak ne mümkün Gılgamış yolların yorgunu, Utnapiştim’in şartını heyecanla kabul ettiyse de uykuya yenik düşmekten geri duramaz. Uyandığındaysa az kalsın yine uyuya kalacağını sanır. Utanpiştim, ne de olsa ölümsüzlüğü bilgeliğiyle edinmiştir; Gılgamış uyurken sakince beklemiş ve onun uyuduğu her gün için karısından bir ekmek pişirip önüne koymasını ister. Böylece Gılgamış’ın inkâr ettiği uykusu önüne sıralanmış bayat ekmeklerle ispatlanmış olur.
İradesizliği Gılgamış’a büyük pişmanlık ve hayal kırıklığı yaşatmış, onu kedere gördüğü suyla kirlerinden arınmak istemiştir. Sırlı bitkiyi heybesine heybeyi de kayığa bırakıp suya atlamış, sudan çıktığındaysa heybenin ağzından süzülen yılanı ağzında otla fark etmiştir. Gılgamış yüzüp de tekneye çıkana kadar yılan otu yutmuş yutar yutmaz da derisini soyunup yüzerek gözden kaybolmuştur. İşte bundan böyle yılan gençliğin ve sağlığın sırrına kavuşmuş, Gılgamış ise görüp geçirdiği bunca şeyle sadece hikâyesiniölümsüz kılmıştır.

Balık Burcu

Zodyak’ın son burcu olan Balık Burcu özellikleri içinde kendinden önceki on bir burcun özelliklerini taşır. Bu da onun diğer tüm burçlarla arasının iyi olmasını, iyi geçinmesini sağlar. Neptün gezegeninin kendisine sağladığı değişken nitelik sayesinde sezgileri ve içgüdüleri yüksektir. Aynı zamanda hassas ve duygusaldırlar. Bu şekilde insanları kolayca tanıyabilir, iç dünyalarını çözümleyebilir. Balık Burcu’nun simgesinde zıt yönlere bakan iki balık vardır. Bu iki balık kişinin sahip olduğu iki farklı karakteri simgeler. Balıkların zıt yönlere bakıyor olması da bu karakterin birbirinden farklı olduğunu, diğer bir deyişle kişinin kararsız yapısını simgeler. Duygusallığı ön planda olan bu burcun insanı zaman zaman mantığını ön plana koymaya çalışır, ancak bu aklı ile kalbinin çatışması haline dönüşür. Genellikle kolayca karara varamaz, fikirleri çabuk değişir. Dışardan bakıldığında insanlar onun dengesiz olduğunu düşünürler.
Balık Burcu erkeği ve Balık Burcu kadını on iki burç içinde çevresinden en çok etkilenen burçlardır. Duygusal yapısı ve duyarlılığı sebebiyle çevresindeki insanların enerjileri kendi bünyesinde toplanır. Ancak bu enerjilerden öyle etkilenir olumsuz duygulardan ne kadar uğraşırsa uğraşsın kurtulamaz. Bunu başarabilmesi için kendi kabuğuna çekilip bir süre kendisiyle baş başa kalması gerekir. Ancak bu şekilde iyileşebilir. Su grubunda yer alan bu burç ancak suyun varlığında huzur bulup rahatlayabilir. Bu nedenle deniz kenarında bir yer onun için ideal mekandır. İnsana ve insanla ilgili her şeye değer verip saygı duran Balık Burcu kadını fedakar, merhametli ve sevgi doludur. Merhameti çoğu kez acıma duygusunu tetikleyerek yardıma muhtaç insanlara, çocuklara ve hayvanlara yardım eli uzatmasını sağlar. Hiçbir çıkar gözetmeksizin herkesin yardımına koşar, onlara öğütler verir, destek olur. Kimi zaman karşısına iyi niyetini suistimal eden insanlar çıksa da o, buna aldırış etmez. Yüce gönüllü oluşu tüm bunları gözardı etmesini sağlar. Neptün gezegeninin Balık Burcu üzerindeki etkilerinden biri de kişinin sahip olduğu geniş hayal gücüdür. Hayalperest bir burç olan Balık Burcu gerçek hayatın acımasızlıklarına maruz kaldığında bu zorluklara göğüs germeyi başaramaz ve çözümü kaçmakta bulur. Kaçıp saklandığı, yaralarının iyileştiği yer ise yine hayal dünyasıdır. Ancak bu bireyden bireye farklılık gösterebilir. Örneğin, kimi Balık Burçları kurtuluşu ve rahatlamayı içki ve uyuşturucu gibi keyif verici maddelerde ararken kimi Balık Burçları sanatçı ruhlu yapılarını ortaya çıkararak sanata yönelirler.
Neptün gezegeninin etkisiyle sezgi ve içgüdüleri oldukça gelişmiş düzeyde olan Balık Burcu erkeği çevresindeki insanların gerçek yüzlerini bu yolla keşfeder. Dışardan bakıldığında gizemli görünen bu burç insanlarda hayranlık uyandırır. Bu yüzden uyumlu biridir, herkesle iyi geçinebilir. Duygusal yapısı ve sezgisel gücüyle dışarıdaki herkesin enerjisini çeken Balık Burcu’nun enerjisi kolayca düşebilir, karamsar bir hale bürünebilir. Bunu önlemek için duygularını canlı tutmak, gerekirse hayal gücünden yardım alması gerekir. Kendini sevdiklerine adadığından gözü bazen kendini görmez. Kalbine mantığından daha çok kulak veren bu burcun hayatında aşk, en önemli duygudur. Aşık olmak onun için duygularını canlı tutmanın diğer bir yoludur. Sürekli heyecanlı olmayı seven Balık Burcu sevdiği insan için her şeyi yapar. Aşkı biterse kısa bir süreliğine tekrar eski köşesine çekilip hayal dünyasında yaşar ama yeniden aşık olmaktan da geri kalmaz.

Kova Burcu

Yönetici gezegeni akıl ve değişimleri simgeleyen Uranüs olan Kova Burcu hava elementi grubunda yer alır. Kova Burcu özellikleri arasında en çok bilineni zeki olup teknolojiyle çok ilgilenmeleridir. “Dahilerin burcu” olarak bilinen Kova Burcu, zekası ile teknolojiyi birleştirerek insanların hayat standartlarını geliştirmek için çalışır. Kova Burcu erkeğive Kova Burcu kadını arkadaş canlısı, sevecen, yaratıcı, bağımsız karakterli ve insancıldır. Yardımsever olan bu burç, insanların kötü durumlarını iyileştirmek için elinden geleni yapar. Her şeyi insanlık için yapar ve toplumun genel olarak kalkınmasını ister.
Kova Burcu’nda doğan bir insan idealist ve eşitlikçidir. Hiçbir fark gözetmeksizin herkesin eşit haklara ve yaşam standartlarına sahip olmasını savunur. Kova Burcu özellikleri gereği herkesi kardeşi ve dostu olarak görür, asla önyargılı değildir. Bunun için çeşitli kulüp ve grup toplantılarında yer alarak aktif rol oynar. Heyecanlı ve yerinde durmayan yapısı sebebiyle ne yapacağını önceden kestirmek imkansızdır. Bazen inatçı ve sabit fikirli olsa da bu özelliği zorlu işleri başarabilmek için gerekli azmi ona verir. Özgürlüğüne oldukça düşkündür ve diğer insanlardan farklı bir duruşa sahiptir. Her ne kadar insanlarla beraber olmayı sevse de kimi zaman kendisiyle baş başa kalmak ister. Kimsenin onun adına karar vermesinden hoşlanmaz. Eğer yönetildiğini ya da yönlendirdiğini sezerse ortamdan hızla uzaklaşır. Bu tavrı ilişkileri için de geçerlidir. Eşinin ona baskı yaptığını fark ederse kanatlanıp uçar, bir daha gelmez. Bu yüzden Kova Burcu ile ilişkisi olanlar çok dikkatli olmalıdır.
Kova Burcu hayatının aşkını harıl harıl aramaz. Bu konuda asla takıntılı değildir. Ancak bulduğunda sevgilisinde bulmak istediği şey samimiyet ve bir parça dostluktur. Bu burçlar için insana atfedilen aşk ya da tensel duygular ön planda değildir. O, çok daha derinde olan bir şey arar. Onu bulduğunda ise sıkı sıkıya tutunur ve asla bırakmaz. Eğer bir insan Kova Burcu ile oturup saatlerce sohbet edecek bilgi birikimine ve meraka sahip değilse Kova Burcu bu kişiyle ilişkisini uzun sürdürmek istemez; ona olan ilgisini hemen kaybeder. Özgürlüğüne düşkün olan Kova Burcu, eşinin kişisel özgürlük alanına saygı duyar. Bu yüzden kıskanç bir insan değildir. Oğlak Burcu gibi geleneklerine bağlı değildir. Hatta eskiden olabildiğince uzaklaşmaya çalışır. Yenilikten ve değişimden yana bir tutum sergiler. Geçerliliğini yitirmiş kurallar, örf ve adetler ona göre değildir; bunlarla olan bağını tümüyle koparmak ister. Kova Burcu’na göre insanlar geçmişte değil gelecekte yaşamalıdırlar; geleceklerini iyileştirmek, yaşam standartlarını yükseltmek için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Bunu başarmanın yolu bilimden geçer. Kova Burcu bilimsel gelişmeleri her zaman takip eder ve bu alanda olabildiğince başarılı olmaya gayret eder.

Oğlak Burcu

Yönetici gezegeni Satürn olan Oğlak Burcu toprak grubundadır. Yönetici gezegeninin etkisiyle bu burç oldukça disiplinli, çevresindeki kontrol altına almayı seven, sorumluluk sahibi biri olmuştur. İş hayatında her zaman yükselmeyi hedefleyen Oğlak Burcu özellikleri gereği başarılı olmak ve zirveye çıkmak için elinden gelen her şeyi yapar. Zodyak’ın en hırslı, azimli ve kararlı burcudur; nihai amacı elini attığı her konuda zirveye çıkmak ve toplumda saygın bir konumda bulunmaktır. Bu hırsı sayesinde başladığı işi asla yarım bırakmaz, sonuna kadar mücadele edip istediği sonucu elde eder. O zaten bir işe başlamadan önce her şeyin hesabını yapar, gidişatı ve sonuçları görür. Sonra işe koyularak en kısa sürede hedeflediği noktaya erişerek başarının kapılarını aralar. Onun bu başarısı belirli meslek alanlarıyla sınırlı değildir; Oğlak Burcu’nda doğan bir insan hangi sektörde olursa olsun zirve koltuğuna oturmayı hak edene kadar gününü gecesine katarak çalışacaktır.
Oğlak Burcu, Zodyak’ın en çalışkan burçlarından biri olarak bilinir. Yönetici gezegeninin kendisinde yarattığı kişilik onun bu denli sorumluluk sahibi ve çalışkan olmasını sağlar. Sorumluluk sahibi olan bu burç analitik düşünmede ustadır. İş yaşamında her konuyu en ince ayrıntısına kadar düşünür ve çözüm bulur. Kaç yaşında olursa olsun o hep olgundur, olgun fikirleri varır. Tüm enerjisini işine kanalize ettiğinden insan ilişkileri çok gelişmiş değildir. İş hayatında bile ortağıyla çalışmaktan hoşlanmaz. Bireysel olarak daha verimli olabileceğine inanır bu burçlar. Sürekli maddeye önem verdiğinden ve başını işinden kaldırmadığından farklı duygular yaşamaya zaman bulamaz. İnsanlara kolayca güvenmez; başarılı olmanın anahtarını “yalnızca kendisine güvenerek çalışmaya aralıksız devam etmek” olarak görür. Eğer meslek yaşamında istediği, arzuladığı konumdaysa kendine olan güveni artar. Ona göre toplumda insanların statüsü sahip oldukları meslek ve konumlarıyla belirlenir. Bu yüzden her zaman bir önceki günden daha çok çalışır bu burçlar. Evlilik yaşamında eşinin de kendisi gibi olmasını ister. Onun da başarılı olması için elinden geleni yapar. Maddi-manevi hiçbir yardım ve desteği eksik etmez. Ayrıca eşine her zaman dürüst, bağlı ve samimi bir eş olur. Duygularını dorukta yaşamasa da eşini her zaman mutlu edecek, rahat hissettirecek kapasiteye sahiptir. Geleneklerine bağlı bu burç ailesine ve aile bağlarına önem verir.
Oğlak Burcu saygınlığı, iş yaşamında bulunduğu konuma göre değerlendirir. Ne kadar iyi bir koltukta oturuyorsa toplumda o denli saygın bir çizgide ilerliyordur. Her şeyin en iyisine sahip olmak ister. Maddeye çok önem verir ve finansal konularda oldukça profesyoneldir. Maddi konulardaki gelişmiş becerisi ufak bir servet sahibi olmasına olanak sağlar. Oğlak Burcu yükselmeye o kadar meraklıdır ki, kendisine bu konuda destek olacak her şeyden ve herkesten kurtulur, sonra arkasına bile bakmaz. Hayatında stabiliteyi seven, kişiliğinde de bu çizgisinden şaşmayan Oğlak Burcu iş yaşamında da riske girmekten hoşlanmaz. Her şeyin sonucunu önceden kesin olarak görebilmek ister, taşlarını buna göre dikkatlice oynar. Eline aldığı her şeyi en iyi derecede yapayı hedefler ve çoğunlukl bunu başarır. Başarısız ya da az başarılı olduğu zamanlarda bile hatalarından ders alarak kendini başarılı sayar. Her şeyin yerli yerinde olduğu bir düzen içinde asla başarısızlığın ve kaosun olmayacağına inanan Oğlak Burçları hiyerarşiye asla kötü gözle bakmaz. İnsanların hayatları boyunca başarı merdivenlerini tek tek tırmanması gerektiğini düşünür. Çoğunluğa iyi hükmeder, lider vasıflı biri olması ona bu alanda kolaylık sağlar.

Yay Burcu

Değişken bir karaktere sahip olan Yay Burcu ateş elementindendir. Yay Burcu yaşam enerjisi ve koşullara uyum sağlayabilme yeteneği ile başarıya ulaşır. Şans ve bolluk gezegeni Jüpiter’in yönetimi altındadır, ondan gelecek şans da eklenince hayatta genel olarak istediklerini elde edecektir. Fakat disiplini elden bırakmamanız gerekmektedir. Değişikliğe ihtiyacı vardır, bu yüzden aynı anda birçok şeyle ilgilenir ve asla aynı işe bağlı kalamaz. Bu yüzden herhangi bir konunu diplerine inemediği için yüzeysel bir insan olma olasılığı vardır. Yay burcunun araştırmacı bir yapısı vardır. Felsefe, metafizik ve ruhsal dünya üzerine düşünür. Buburçlar yeni ülkeler, yeni kültürler tanımak ister. Ateş elementinin verdiği maceraperestlik ile seyahatlere çıkar. Nereye olursa olsun seyahat onun için bir ihtiyaçtır. Bunu yapamazsa zihnen kendini çalışır. Konferanslara katılır, kurslara gider, hatta üniversiteye geri dönmek ister. Geçmişin ve bugünün olaylarının altında yatan manevi ve etik değerleri yargılar. Yay Burcu Özellikleri arasında bilgi edinmek ve bunları sentezlemek yer alır. Araştırma yapmak onun için önemlidir. Bu yönüyle biraz filozoftur. İyi bir konuşmacıdır, tartışmalara katılır, açık oturumları, panelleri izlemekten keyif alır. Geniş ufukludurlar ve büyük olaylarla ilgilendikleri için ayrıntıları kaçırırlar. İlgilendikleri büyük meselelerin ayrıntıları onlar için sıkıcıdır.
Yay Burcu Erkeği içtendir ve iyimser bir yapıya sahiptir. Cömert, anlayışlı, zeki, sıcak ve çabuk heyecanlanan bir karaktere sahiptir. Başkalarının özgürlüklerine saygı duyduğundan toplum tarafından sevilir. İçinde kötülük yoktur. Yine de farkında olmadan yaptığı patavatsız konuşmalarla bazı insanların kalbini kırabilir. Açık sözlü ve dürüsttür. Özgürlüğüne düşkündür Yay Burcu,bunun için hayatında sevdiği insanlara bile kolay kolay bağlanamaz.Açık alanları ve doğayı beğenir.Açık alanlarda yapılabilecek bütün sporları,özellikle biniciliği,sever.Hayvanları çok sever ve çok merhametlidir.Kıskanç ve sahiplenici insanlar onun klostrofobik bir etki yaratabilir.Ancak kendini kısıtlamayacağını düşündüğü birine kapılıp bağlanabilir. Yay Burcu Kadını eşinin de kendisi gibi kültürlü ve zeki biri olmasını ister. 

Akrep Burcu

Akrep Burcu su elementi grubuna ait olduğu için son derece duygusaldır. Ancak duygularını açık etmeyi bir zayıflık belirtisi olarak gördüğünden, hislerini gizlemek konusunda yeteneklidir. Sabit nitelikli olduğu için inatçı ve kolay pes etmeyen bir yapısı vardır. Fikirlerini değiştirmek zordur ve aynı inatçılıkla sevdiklerine karşı bağlılığı güçlüdür.
Bir Akrep Burcu hayatını tümüyle kendi kontrol etmek ister. Kendi kontrolü dışında gelişen hiçbir şeye tahammülü yoktur. Bu yüzden aklında sürekli hesaplar ve plânlarla dolaşır. Bu denli aşırı kontrolcü birinin kaderci olması beklenemez. Bu aynı zamanda onunun aşırı sahiplenici ve kıskanç olmasının da nedenidir. Yaşama olan bağlılığı tutku boyutlarındadır. Çok güçlü bir yaşama arzusu, hayata keyifle ve tutkuyla bağlanmasına neden olmuştur.
Bir Akrep Burcunu insanın ruhuna nüfuz eden, adeta aklını okuyan bakışlarından tanıyabilirsiniz. Akrep Burcu kadını dişiliği ile ön plana çıkan son derece çekici kadınladır. Akrep Burcu erkeği ise, durgun, soğukkanlı ve karizmatik bir auraya sahiptirler. Onlardan biri ile göz göze geldiğinizde, gözlerinin ardındakini anlayabilecek nitelikteyseniz, o durgun ve soğukkanlı duruşunun ardındaki enerji denizini açıkça görebilirsiniz. Yüzeyde durgun görünseler de, sonunda çağlayana dönüşen bir su gibidirler. Gizemli bir yapıları vardır ve kendileri hakkında kolay kolay ipucu vermezler. Bu ketumluk onlar için bir tür savunma mekanizmasıdır.
Bir Akrep Burcu sizin kendisi hakkında küçük bir ipucu edinmeye çalışarak oyalanmanıza izin verirken, o sırada sizin kim olduğunuzu çoktan öğrenmiş olacaktır. Sezgileri güçlü olduklarından, onları kandırmak zordur. İnce hesaplar yapar, detayları önemserler. Bir Akrep Burcunu çok iyi tanıdığınızı düşünebilirsiniz. Ama o sadece tanımanızı istediği kadarına izin vermiştir. Kırk yıllık eşi olsanız bile, her zaman kendisine sakladığı bir yanı olacaktır ve o bunu bilmenizi istemediği sürece bilmenizin bir yolu yoktur.
Onu zamanla tanıdıkça bile emin olabileceğiniz çok az şey vardır. Herhangi bir şeye olan ilgisi ve bu ilginin öçlüsü nettir. O herhangi bir şeyi ya tam sever, ya da hiç sevmez. Ya çok iyi biridir, ya da korkunç… Bu kadar uç noktalarda olmasını bir tutarsızlık olarak addedebilirsiniz; ancak bu yalnızca kesin kararlılığının ve iradesinin bir emaresidir. Her şeyin tam uç noktasında olduğundan, ona olan ilginiz de onun yaklaşımına benzer. Bir Akrep Burcunu ya çok seversiniz, ya da ondan nefret edersiniz. Ama kayıtsız kalamayacağınız kesindir. Eğer içindeki iyiliğe dokunursanız dünyanın en iyi insanıyla karşılaşmanız an meselesidir. Ancak kızdırılacak olursa, fevridir ve dünyanın en korkutucu öfkesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu öfke harbiyle her şeyi yıkıp yeniden başlayacak olmakta bir an bile tereddüt etmez.
Akrep Burcu özelliklerinin üç bölümden oluştuğu söylenir: Yenilenme, cinsellik ve ölüm… Yenilenme konusu en nitelikli özellikleridir. Hayatlarına dokundukları insanlarda mutlaka bir değişim ve dönüşüm yaratabilmeleridir. Eğer hayatınıza bir Akrep Burcu girmişse, bir şeyler muhakkak değişmiş demektir. Bu anlamda İyi bir yol gösterici ve iyi bir yaşam koçudurlar. Kendi hayatlarını da çabuk yenileyebilir olmaları, yıkıntılardan çok çabuk çıkmaları ve yeniden yollarına devam edebilir olmaları, ne kadar güçlü bir karaktere sahip olduklarını gösterir.
Cinsellik konusunda son derece hassastırlar. Bu konu yaşamlarının çok büyük bir bölümünü oluşturur ve asla göz ardı edemez, ikinci plâna itemezler. Yaşama olan tutkuları, cinsellikte de bir ihtiras derecesindedir. Cinsel yaşamlarını tatminkâr bulmazlarsa, yeni arayışlara yönlenmeyi en tabii hakları olarak görürler. Ama duygusal açıdan da doyurulmadıkları sürece, cinsel olarak doyurulmalarının bir önemi yoktur. Çünkü duyguları ile fiziksel istekleri arasında bir denge kurmak isteyen Akrep Burçları, bu denge sağlanmadığı sürece kendilerini yine tatmin edilmemiş hissederler.
Kolay yola gelmeyen ve bireyselliğine düşkün Akrep Burçları, gerçekten sevdikleri sürece hayatlarını bir ömür boyu sadakat ve bağlılık içerisinde geçirebilirler. İkili ilişkilerinde dürüstlük temel kıstaslarıdır. Güvenebilecekleri sürece ki güvenip güvenemeyeceklerini çok kısa bir süre içerisinde anlarlar, bağlanmakta bir sakınca görmezler. Kötü bir huyları vardır: eğer küçük bir şeyden tiksinirlerse, bütünün güzelliğinin onlar için artık bir önemi kalmaz. Aşırı mükemmeliyetçi olmaları bir kusurdur. Ufak kusurları görmezden gelmekte biraz zorlanırlar. Büyük bir sorunmuş gibi çıkışabilir, sonunda çabuk pişman olacaklarını bilseler bile, sivri dillilikleri ile kalp kırıcı olabilirler. 

Terazi Burcu

Terazi Burcu, hava elementi grubuna dâhildir. İleri bir diplomasi yeteneği ile iyi bir arabulucudur. Hayatına yeni insanlar katarak çevresini zenginleştirir ve arkadaşlarının birbirleri ile kaynaşmalarını sağlayarak her daim aktif olabileceği bir sosyal ortam yaratır. Yalnız kalmaktan hoşlanmaz, bu nedenle sürekli sosyal olmak ister. Takım çalışmasına yatkındır ve her zaman iyi bir takım arkadaşıdır. Yumuşak görünür; ama görünüş aldatıcı olabilir. Sevecenlikle gizlediği otoriter bir yanı vardır. Öncü gruba dâhil olması onu, çevresini kontrol altında tutan iyi bir yönetici yapar. Bu nedenle istediklerini genellikle sevecenlik ve naif bir tatlılıkla yaptırır. Son derece dürüsttür; fakat düşündüklerini her zaman açıkça dile getirmez, politik olmayı bilir.
Terazi Burcu yönetici gezegeni Venüs’tür. Bu nedenle Terazi Burcu kadını, uyuma ve güzelliğe çok önem verir. İç huzurunu sağlayabilmesi ve fiziksel zindeliğini her daim taze kalması için bunlara olabildiğince özen gösterir. Güzel sanatlara düşkündür ve bu alanda atıldığı girişimlerde başarılı olmaya yatkındır.
Terazi Burcu’nun adalet duygusu gelişmiştir. Bu onun temel özelliği gibidir. İnsanlarla olan ilişkilerinde, mutlaka eşitlik ilkesini gözetirler. Bu nedenle herkese iyi davranmak ve herkesin hakkına saygı duymak gibi özellikleri vardır bu burçların. Bu onun yaşam dengesini oluşturan mutluluk kaynağıdır.
Terazi Burcu erkeği hukukla ilgili alanlara yönelmeye eğilimlidir. Yargı sistemi içerisinde pek çok Terazi Burcu vardır. Avukat, hâkim ya da savcı olmaya yatkındırlar ve bu alanlarda başarı sahibi olurlar. Olayların farklı yönlerini ele almayı, geçmişle geleceği mukayese ederek ellerindeki veriyi objektif bir şekilde masaya yatırmayı ve böylelikle dengeyi yakalamayı becerebilirler. Zor ve geç karar vermesinin nedeni de budur. Bu onların kararsız yapılarından çok, ince eleyip sık dokuma hassasiyetleridir. Dışarıdan bakıldığında onların olayları bu denli tartmaya çalışmaları anlaşılmayabilir. Ancak o yaşamın haksızlıklarla dolu olduğunu bilir ve bundan da öte bu duruma karşı umursamaz bir tutum sergileyemez.
Kavga ve sert tartışmalardan hoşlanmaz. Onun amacı insanları memnun etmektir. Çoğu zaman kibar, hoşsohbet ve neşelidir. Nerede eğlenebileceği bir ortam varsa soluğu orada alır. Her zaman çevresinin ve toplumun beğenisini kazanmıştır. Misafirperver yapısı, konuk ağırlamayı seven bir yapısı olduğunu gösterir ve her zaman kabul gören bir konuk olmayı da bilir. Sosyalliği, aktif bir yapısının olması, gezmeye ve eğlenmeğe olan düşkünlüğüne rağmen, Terazi Burcu özellikleri arasında evlilik için ideal aday olması da vardır. Eşiyle vakit geçirmeyi ve hayatını paylaşmayı sever. 

Başak Burcu

Başak Burcu toprak elementindendir ve değişken nitelik gösterirler. Başak Burcu toprak elementinin özelliklerini titizlik, çalışkanlık, sağlık, düzen, dakiklik olarak gösterir. Başak Burçlarından yazarlar, yöneticiler, muhasebeciler, doktorlar, sağlık görevlileri çıkar. El işlerinde de başarılıdır Başak Burcu, düzen, dikkat, dakiklik isteyen işlerde oldukça başarılıdırlar. Başak Burcu ayrıntılara dikkat eder, bu yüzden diğer insanların göremediklerini o görebilir. Fakat ayrıntılara odaklanması onun olayları bir bütün olarak algılamasının önüne geçmektedir. Ayrıntılara dikkat etmesi, titizliği ve çalışkanlığı onu başarılı kılan özellikleridir.
Başak Burcu akıl, mantık ve analiz yeteneğini yöneticisi Merkür’den almıştır. Nasıl konuşmasını bilir, güzel yazar, kafası hızlı çalışır. Ama olayları göze gözükmeden halletmeyi seçer Başak Burcu. Başak Burcu kadını ve Başak Burcu Erkeği’nin hayatındaki en önemli şey iştir. Durmadan, yorulmadan çalışır. Kendisi çalışmayı çok sevdiği için başkalarına da iş bulmaya çalışır. Zor koşullarda pratik bir çıkış yolu bulmakta üzerine yoktur. Başak Burcu yaptığı her şeyi ayrıntılı düşünüp her küçük detaya dikkat eder. Hayatın amacının bir şeyler üretmek olduğunu düşünür ve böylece durmaksızın kendini geliştirmeye çalışır. Kusursuzluğun peşindedir Başak Burcu. Hataların düzeltilmesi gerektiğini savunur. Eleştiri yaparken insanların kırdığını fark edemez. Kusursuzluğu araması onu huysuz ve aksi birine dönüştürebilir. Başak Burcu Zodyak’ın en endişeli burçlarındandır. Geçmişte yaşananlar, gelecekte olanlar, şuan yaşananlar onun için hep bir endişe kaynağıdır. Bu endişelerinin altında mükemmeliyetçiliği yatar. Titiz ve düzenlidir, sabah uyandığı anda gününü planlamak ister. Son derece dakiktir, gideceği her yere tam zamanında varır. Güvenilir bir insandır, asla yalan söylemez. Mütevazi, kibar, nazik bir kişiliği vardır fakat yeni tanıştığı insanlarla arasına mesafe koymayı tercih eder.
Başak Burcu insanı yuvasına bağlanacak, ona arkadaşlık edece, aynı zamanda evin her şeyiyle ilgilenecek bir eşin hayalini kurar. Fazla romantik sayılmazlar, önce kafalarının uyuşmalarını ve arkadaş olmalarını isterler. Mizahtan hoşlanırlar. Karşısındakine gerçekten güvendiği zaman duygularını serbest bırakır, standartlarını yüksek tutması yüzünden kolay evlenemez. Giyim zevki vardır ve giyime özen gösterir, ancak hiçbir zaman marka meraklısı fazla süslü biri olmamıştır. Sadelikten hoşlanır. Bir derdiniz olduğunda hiçbir karşılık beklemeden yardımınıza ilk koşacak kişi odur.

Aslan Burcu

Yönetici gezegeni Güneş olan Aslan Burcu Zodyak’ın Kralıdır. Nasıl ki güneş, gezegen sisteminin merkeziyse, Aslan Burcu da ilginin odak noktası olmak arzusundadır. Baskın karakteriyle etrafındakilerin çoğu onun yanında geri plânda kalır. Gururu başkalarının üzerlerinde baskı hissetmesine neden olacak kadar aşırıdır. Etrafındaki insanların hayatları üzerinde iyileştirici etkisi olduğunu düşünmesi nedeniyle, müdahalecidir. Bu nedenle lider olarak doğduğuna inanır, ona göre hareket ederler. Aslan Burcu Özellikleri yalnızca kelimeler ile tanımlanabilecek denli belirgindir. Bir Aslan Burcu Kadını için; sevecen, etkileyici, neşeli, sıcakkanlı, mağrur, zarif, alımlı, başına buyruk denebilir. Öte yandan bir Aslan Burcu erkeği için; özgüveni yüksek, yaratıcı, çocuksu, kibar, tutkulu, hırslı, çalışkan, cesur, soylu, bireyci, otoriter, dik başlı, , lider, ukala, kompleksli, küstah, kibirli gibi kavramları arka arkaya sıralarsak yerinde ve öz tanımlar olur.
Aslan Burcu Ateş elementi olduğundan değişken değildir. Özellikle kültürel alanlarda son derece yaratıcıdır. Yaptığı iş ne olursa olsun altına imzasını mutlaka atacaktır ve bu gösteriş hepsinde hatırı sayılır bir miktarda mevcuttur. Yüksek özgüveni ve otoriter kişiliği sayesinde, bulunduğu yeri fetheder.
Liderlik vasfı gerektiren, tüm organizasyonlarda büyük ölçüde başarılı olur. Hayattaki yerinin, yetki gücünü elinde bulunduran bir mevkii olduğunu düşünür ve ancak otorite olabileceğine inanır. Bu yöndeki hedefleri her zaman büyük olmuştur. Gelişmiş yaratıcılıkları sayesinde, yetenekli ressamlar, yönetmenler, tasarımcı ve oyuncular bu burçtandır. Sabit nitelikli bir karakteri olduğu için, tutucu, ısrarcı ve inatçıdırlar. Bir kere karar verdiklerinde, hiçbir güç onları geri çeviremez. Bu nedenle başarı istatistikleri yüksektir ve tutuklarını kopartırlar. Büyük işlere kalkışma cesaretleri vardır; fakat büyük işler cesaret kadar, ince hesaplar yapmayı ve detayları gözetmeyi de gerektireceğinden, her girişimleri olumlu sonuç vermeyebilir.
Aslan Burcu başkalarına kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışmaları biraz küstahça ve ukalaca addedilebilir. Küçük dağları kendi yarattığına tüm kalbiyle inansa bile, bu gerçek dışı inancın sahibi olarak iyi bir kalbi vardır. Tüm bu baskın karakterinin altında yüreği son derece merhamet dolu sıcakkanlı ve insan ilişkilerine önem veren biri vardır. Kalbi aşka açıktır. Samimi, romantik ve tutkuludur. Bazen, bazı olaylara abartıyla yaklaşmalarına ve çabuk dramatize etmelerine rağmen, dikkat çekici ve merak uyandırıcı bir kişilikleri vardır. Sevildiğini, beğenildiğini bilmeye ihtiyaç duyar ve takdir edilmekten hoşlanır. İhmal edildiğini, göz ardı edildiğini hissettiği zaman kırılacak kadar hassas bir kalbi vardır. Sadakatle bağlanır ve bu konuda eşitlik gözetir buburçlar. İlginizi kaybettiğinizi hissettiğinde derinden incinerek sizi arkasında bırakmayı tercih edebilir.

Yengeç Burcu

Su elementi grubundan olan Yengeç Burcu duygusal yapılarının etkisi altındadır. Güçlü sezgilerle birlikte, yoğun bir şefkat ve merhamet duygusuna sahiptir. Genellikle alçak gönüllü insanlar olurlar. Hassasiyetleri sebebiyle duygusal çalkantılardan çabuk etkilenirler. Tüm duyguların, onlar üzerinde güçlü bir tesiri vardır. Öncü nitelikli olması nedeniyle girişimcidir. Yumuşak görüntüsüne rağmen, kurnaz bir zekâsı vardır ve bunu rekabette kullanabilir.
Gök cisimleri içerisinde en hızlı hareket eden Ay, Yengeç Burcu yöneticisidir. Yengeçler, ayın hareketlerinden, evrelerinden etkilenirler. Yeniay ve Dolunay’ın üzerilerindeki tesiri büyüktür. Onların ruhu üzerinde medcezir etkisi yaratır. Bu nedenle onları yeni tanıyanlar, yapılarını biraz karmaşık bulabilirler. Keyfi yerinde ve neşeli bir ruh halindeyken ansızın somurtkan ve keyifsiz olabilir. Sorunları bazen dramatize edebilir, hatta bazı dönemler melankolik olabilirler. Bu içe dönük olmalarına ve herkesten uzaklaşmalarına neden olabilir. Onu ancak sevgiyle yönetebilirsiniz. Baskı ve dayatmayla hiçbir şey için harekete geçmez. Şiddetli bir baskı karşısında, hayal kırıklığına uğrayacak, uzaklaşarak kendi kabuklarına sığınmaya çalışacaktır. Bu güven kırılması ise kolay kolay telafi edilir türden değildir.
Yengeç Burcu özellikleri arasında çalışkanlık en belirgin olanıdır. Ekonomik ihtiyatı hiçbir zaman elden bırakmazlar. Para onlar için güvenlik demektir ve para kazanmasını da, elinde tutmasını da iyi bilir. Kazancının büyük miktarını biriktirir, asla müsrif değildir. Endişe ve kaygı dolu olduğu için geleceğini güvence altına almak ister. Kendini ve ailesini her bakımdan güvence altına almaya çalışır. Yumuşak ve hassas yapısına rağmen sevdiklerini koruması gerektiği zaman çok cesur ve gözü kara olabilir.
Yengeç Burcu kadını annesine çok düşkündür. Yengeç Burcu yuvaya düşkünlüğü temsil eder. Bu nedenle evine ve çocuklarına çok bağlıdır. Kendisine hoşgörü ile yaklaşan, anlayışlı bir eş ister. Biraz fazla koruyucudur; ancak iyi bir anne adayıdır. Yengeç Burcu erkeği de tıpkı Yengeç Burcu kadını gibi evine bağlı bir erkektir. Tüm yeryüzünde en huzurlu olduğu yer onun için evidir. Evini kendini güvende hissettiği kalesi olarak görür. Sıcak, güvenli ve huzur dolu bir ev ortamı tüm yaşamının arayışıdır.
Yengeç Burçlarının canlı bir hafızası vardır. Bu sebeple geçmiş ile olan bağları çok güçlüdür. Geleceğe emin adımlarla yürüseler bile geçmişlerinden kopmayacaklardır. Bu yüzden yapılan iyiliği de kötülüğü de hiçbir zaman unutmaz. Yengeç Burcu aşırı duygusal tabiatı nedeniyle kırılgandır. Eğer bir kötülük gördüyse fırsat bulunca karşılık verecektir. Kinci olmadıkları söylenir; ama bu onların gizli silah gibidir. Oldukça alıngan olduklarında eleştirilmeye hiç gelemezler. Bir şeye kırıldığı zaman karşısındakine hiç belli etmeden bu kırgınlığı senelerce içinde taşıyabilirler. Aynı zamanda çok kıskançtır olurlar.

İkizler Burcu

Bir nevi zıtlıklardan oluşan bir karakterdir ve çok çabuk değişir. Bir an şakalar yapan sevimli bir insanken bir saniye ardından hırçın ve huysuz birine dönüşebilir. Anlaşıldığı üzere İkizler Burcu insanının bir anı diğerine uymaz. Bugün buradadır, evet, ama yarın burada olacağının hiçbir garantisi yoktur. Maymun iştahlılığını konsantre olamamasına ve çabuk sıkılmasına borçludur, konudan konuya atlar. Huzursuz ve hiperaktif olmasına karşılık değişikliklerden ve yeniliklerden çok hoşlanır. Uzun bir süre aynı noktada kalması nerdeyse imkânsızdır. Kafasının içindeki yoğun stres yüzünden ne fiziksel ne ruhsal bir dinlenme süreci yaşayabilir. Huzursuzluğu daldan dala atlamasına ve oradan oraya koşmasına yol açar.
İkizler Burcu Özellikleri gereği aynı anda birden fazla iş yapmayı severler ve bu hayatlarının her köşesine yansır. Aynı anda iki partneri idare etmek, aynı anda birden fazla işte çalışmak, iki veya daha fazla planı uygulamak onun için çocuk oyuncağıdır. Hemen hemen var olan her şeye ilgi duyar ve hepsi hakkında söyleyebilecek birkaç şeye sahiptir. Eğer sükûtun altın olduğunu düşünenlerdenseniz sizin için gevezeliği tam bir baş ağrısı olacaktır ve beyninizi döndürecektir. Konuştuğu kadar çok yazar da. Müthiş bir hitabet yeteneğine ve hazırcevaplık gibi bir özelliğe sahiptir. İlgi duyduğu konu sayısı devasa olduğu için edindiği bilgiler yüzeyseldir fazla derine inmez. Merkür tarafından yönetilirler. Bu nedenle haberleşmenin önemli olduğu konuşma, yazışma ve fikir alışverişinde oldukça başarılıdır. Bu başarısını televizyon programlarının, radyoların, gazetelerin favori konuşmacılarından olarak gösterir. Yazarlık, muhabirlik, editörlük, halkla ilişkiler, reklamcılık veya pazarlama tam ona göre mesleklerdir. Hızlı öğrenir, kavradıklarını daha da hızlı uygulamaya geçirir. Girdiği her çevreye kendini kolayca kabul ettirir ve bu kolay adapte oluş en büyük silahlarındandır. Kendisi entrikalı işlerden de zevk alacaktır.
İkizler Burcu erkeği ve İkizler Burcu kadını İnsanı cana yakın, sevimli halleriyle ne kadar sevilesi dursa da kendi ayakları üzerinde dimdik durmayı gayet başarabilir. Yine de aile bağlarını korur, kardeşlerine bağlıdır. Aslında aile ilişkileri karmakarışıktır. Kardeşleriyle ya harika anlaşacak ya da kanlı bıçaklı olacaktır. Sosyalleşmeye ihtiyaç duyar bu ihtiyaç da onu yeni insanlarla tanışırken rahat davranmaya hazırlar. Ayrıca kendisi flört etmekten çok hoşlanır. Eğer bir birliktelik istiyorsanız onu böyle kabul edin çünkü kendisi elde avuçta durmaz. Bu burcun kalbine giden yol midesinden değil aklından geçer, onun zekâsına hitap etmeyi bilmeniz gerekir. Entelektüel ilgilerine merakla yaklaşır onu kontrol etmeye çalışmaz ve sıkmazsanız kendinize hayat boyu sürecek bir ilişki kazanmış olursunuz. Ek olarak bu burçlar çok eğlenceli ve şakacıdır yanında bir saniye bile sıkılmazsınız.

Boğa Burcu

Boğa Burcu genel yapı itibariyle zorlular karşısında mukavemet gösteren, sabırlı ve kararlı bir kişiliğe sahiptir. Zodyak’ın en sabırlı burcu olması özelliği ile bilinir. Genellikle erken olgunlaşmış olduklarını düşünürsünüz. Yeniliklerden ve risk almaktan hoşlanmazlar. Karar aşaması ince eleme sık dokuma sürecinden geçtiği için, bir şeye karar vermişlerse onları kararından hiçbir şey döndüremez. Alışkanlıklarına bağlıdırlar. Garantici yapıları nedeniyle işi hiçbir zaman şansa bırakmadıklarından, sürprizlerden de hoşlanmazlar. Boğa Burcu erkeği Genel itibari ile sakin; ancak damarına basıldığında yıkıcı bir öfkeye sahiptir.Boğa Burcu kadını, sabırlı, anlayışlı ve fedakâr olur.
Kimi insanlar başarıyı yalnızca bir ego tatmini olarak görür. Boğa Burcu özellikleri itibariyle komplekslerinden arınmış bir burçtur. Onun başarıyla ilgili bir alıp veremediği yoktur. Onu kendini ispatlamak için bir araç olarak görmez. O sadece geleceğini güvence altına almak ister. Fakat istikrar için biraz teşvik edilmeye ihtiyacı vardır. Para konusunda akıllı hamleler yapar. Finans konularına yatkınlığı vardır. Bu burçlar agresif bir rekabetçi değildir; ancak rekabetten her zaman soğukkanlılığı ile kazanarak çıkmayı başarır. Servetini ter dökerek ve yavaş yavaş oluşturur. Bu konuda kışa hazırlanan bir karınca gibi çalışır. Rahatına düşkün olduğundan, lezzetli yemekler, kaliteli içkiler ve arkasına huzurla yaslanacağı konforlu bir ev ortamı ister. Aslında hayatını büyük bir çoğunlukla bu ev için kazanmaktadır. Yöneticisi Venüs olması nedeniyle, estetiğe önem verir. Güzel olan her şeyin kıymetini bilir ve zevk sahibidir. Çok okumaktan, müzik dinlemekten ve sanat eserlerinden etkilenir. Aşk hayatında geçici ilişkilere kapı aralamaz ve hep ciddi ilişkiler ile tamamlanacağını düşünür. Âşık olduğu zaman çok tutkuludur. Kendisine şefkat gösteren bir eşi, hayattaki tüm başarıların kaynağı olarak görür. Genellikle aşk hayatını yoluna koymadan, geri kalanları yoluna koymakta zorlanır.
Algısı pratik değildir. Sakin bir yapısı olduğundan öğrenirken bile ağırdan alır. Programlı yaşar, metotlu çalışır. Bu nedenle kimileri onu sıkıcı olarak değerlendirir. Boğa burcu doğayı sever. Bu nedenle evde bitki yetiştirmekten ve bahçe işlerinde vakit harcamaktan zevk alır. Toprak işlerinin her zaman kendisine göre olduğunu düşünür. Finansal yatkınlığı olduğundan, borsa, banka ve ekonomi gibi alanlarda çalışabilir.
Sahiplenme duygusu nedeniyle kimi zaman aşırı kıskanç reaksiyonlar gösterebilir. Bu durum güven hissi sarsılmaya başladığı zaman büyüyerek ivme kazanır. Eğer hayatını garanti altına almışsa, kendisini yeniliklere kapatır. Fikrini değiştirmek ve yeni fikirler aşılamak zordur. Daha iyi bir hayat fikri bile, mevcut hayatında değişiklik yapmayı istemesi için yeterli bir neden olamaz.

Koç Burcu

Zodyak’ın ilk burcu olan Koç Burcu özellikleri bakımından, kendisine hareketlilik ve enerji veren Mars gezegeni etkisindedir. Oldukça hareketli ve canlı bir kişiliğe sahip olan bu burcun özgüvenleri yüksektir. Koç Burcu erkeğive Koç Burcu kadını hayatta başarılı olduğu sürece özgüveni de buna oranla gelişir. Bu burcun dışa dönük bir yapısı vardır; toplumda gizemli olmaktan ziyade açık bir kitap olmayı yeğler. Duygularını insanlardan saklama ve esrarlı görünme gibi bir çabası yoktur. İlgi alanları çok çeşitli olan bu burcun her şeye yetecek enerjisi vardır. Atom karınca gibi bir o yana, bir bu yana koşturur. Bu, onun canlı ve atılgan olmasına yardımcı olur. İlgi duyduğu konulara ilişkin heyecanını ve hevesini asla yitirmez. Koç Burcu anlık yaşar; o an aklına ne eserse onu yapar. Herhangi bir konuda önce düşünüp sonra hareket etmek bu burçlara göre değildir. Halbuki planlı hareket ederse hiç bitmeyen enerjisi yanına yanına kar kalacaktır. Bazen yardıma ihtiyaç duyabilir; ancak kendisine olan güveni ve bağımsızlığı başkasına danışmasını engeller. Bu da kimi zaman hata yapmasına sebep olur. Bu durum hevesini kırabilir, yaptığı işi yarım bırakıp ilgisini çeken farklı bir alana yönelebilir. Koç Burcu hayatının baş rolünü oynar; özgürlüğüne olan düşkünlüğü ve yaratıcı kişiliği kendi çıkarına göre hareket etmesine neden olabilir. Koç Burcu’nda doğan bir insan genellikle uzun yüzlü ve uzun boyludur. Esmer, kıvırcık saçları ve beyaz teni vardır. Dişleri düzgün, inci gibi beyazdır. Çekici bir görünüme sahip olan bu burç yalnızca gülüşüyle bile karşı cinsi kolayca etkileyebilir. Hareketli yaşamının getirisi sağlıklı bir yaşamdır. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözüyle harekete geçen Koç Burcu spor ve egzersiz yapmaktan geri kalmaz.

25 Haziran 2015 Perşembe

Zümrüt Burçları

 Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan Çakralar Güneş sinirağı, Kalp, Alın Temizleme Akan su / Güneş (1 saat) Gözalıcı güzellikte bir yeşil renge sahip olan zümrüt, en kıymetli taşlardan biridir. Bağışıklık sistemini, sinir sistemini, kalbi, ciğerleri ve böbreği kuvvetlendirir. Arkadaşlık, evlilik ve aile bağlarını güçlendirir. Başarı ve doyum duygularını belirginleştirir. Yetersizlik duygusundan kurtarır ve yaşama karşı duyulan minnet duygusunu güçlendirir. Kişiye sevgi duygusu verir. Yaşama sevincini artırır.

22 Haziran 2015 Pazartesi

Dua

 Hafıza Zayıflığına Karşı Okunacak Dua: Her işittiğini aklında tutmak isteyen kimse,her gün 24 kere aşşağıdaki duayı okur ve buna 40 gün devam ederse hafızası son derece kuvvetlenir: {Yâ Hayyü,Yâ Kayyüm.Fe lâ yefütühü şey'ün min ilmihi ve lâ yeüdüh}

Dua Havâssu's-Sûretü'l-Fatihâ Hacet İçin ve Bir İstek Durumunda

Dua Havâssu's-Sûretü'l-Fatihâ Hacet İçin ve Bir İstek Durumunda; Fatiha Suresi "364" kere okunulur. Sevabı Hazreti Muhammed Aleyhi's-salâtu ve's-Selâm'a ve Ashabına gönderilir. Uykusuzluğun giderilmesi Durumunda; Fatiha Sûresi "40" kere okunulur. Ağaçların verimli bir şekilde meyve vermesi ve çimlenmesi istenilirse; Fatiha Sûresi, bir su üzerine "364" kere okunulur, fiske veya sprey türü araçlarla bu bitkilerin üzerine sıkılır. Gelir ve Serveti Artırmak İçin ; Safran mürekkebi ile yazılır ve taşınılır. Balıkçılıkta; Kırmızı Bakır'ın üzerine yazılır. Cumartesi gününün ilk saati denize veya balık tutulacak yere atılırsa, bi iznillah balıklar o yere toplanır. Hafızayı Güçlendirmek ve Unutkanlığın giderilmesi için; Temiz bir çanak içerisine Fatiha Suresi yazılarak, yedi gün süreyle aç karna içilir. Kayıp ve Hırsızlık ve Tazminat, Haklı Dava İçin; Fatiha Sûresi "28" Kere okunulur. Rızkın Artması İçin; Fatiha Sûresini Adediyle Beraber, Ashab-ı Bedr İsimleri 313 Kere çalışılan yerde okunulur.

Dua


SIKINTI HALİNDE OKUNACAK DUA
Okunuşu: Allahümme rahmeteke ercü fela teklini ila nefsi tarfete aynin ve asilh li şani küllehu la ilahe illa ente.
Anlamı: Allah'ım rahmetini umarım. Göz açıp yumuncaya kadar bile olsa, beni nefsime bırakma (helak olurum). Bütün işlerimi düzenleyiver ki, Senden gayrı (iltica edilecek) ilah yoktur, ancak Sen varsın!

10 Haziran 2015 Çarşamba

ŞİFA VERME

Ellerle şifa verme sanatı çok eskidir. İnsanlar bunu zamanın başlangıcından beri yapıyor. Hasta olan veya yaralanmış bir insanın üzerine ellerinizi koymak doğal bir içgüdüdür. Anneler bunun bir örneğidir. Bir çocuk incindiği zaman anneler ellerini incinen yere koyar. İnsan dokunuşu şifa veren özen ve sevgi iletir. Bu enerji bir çok isimlerle bilinir. Çin’de chi, Hindistan’da prana, İbranilerde ruach ve Japonlar tarafından Reiki olarak bilinir.

Reiki bu enerjinin direkt uygulaması ile çok bilinen şifa formlarından biridir. Tüm kültürlerdeki mistikler fiziksel evrenin onun altında yatan daha basit formdaki bir şeyden yapıldığından bahsettiler, modern fizik de Evren’in enerjiden yapıldığını anlama noktasına geldi, bu enerji düşünce ile etkilenebilir. Modern fiziğin bu enerjinin düşünce ile etkilenebileceğini söylemesi gibi, mistikler de bu altta yatan formun düşünce ile etkilendiğini söyler. Onlar daha da ileri gidip düşünmemiz ile ve her gün paylaştığımız düşüncelerle kendi realitemizi kendimizin yarattığını iddia ederler.

Bu enerji Reiki uygulayıcıları tarafından kullanılan doğal bir enerjidir. Reiki uygulayıcısı bu enerjiye daha güçlü bir şekilde ulaşır, çünkü onun aldığı uyumlamalar bedenin enerji kanallarındaki blokları temizler. Uyumlamalar ayrıca şifacının kendi yaşam enerjilerini artırır ve kişiyi Reiki’nin kaynağına bağlar. Bu kaynak şifacının istediği herhangi bir şekilde adlandırılabilir, Tanrıça enerjisi, Tanrı, ilk Kaynak vs. Reiki herhangi bir din ile ilişkili değildir, bu nedenle kaynağı istediğiniz gibi adlandırabilirsiniz.

Reiki’yi uygulamak için, uygulayıcı şifanın gerçekleşmesine niyet ederek ellerini iyileştirilecek kişinin üzerine koyar ve enerji akmaya başlar. Reiki enerjisi zekidir, çünkü Evren çok zeki bir yerdir. Enerji nereye gideceğini, ne yapacağını bilir; oraya gider ve daha yüksek zeka tarafından yönlendirilir. Enerji kendi akışını yönlendirir.Uygulayıcıdan tam hastanın gereksinim duyduğu miktarda enerji çekilir. Tüm bunlar şifacının direkt bilinçli müdahalesi olmadan gerçekleşir. Şifacının işi yoldan çekilmek, şifa yerini açık tutmak ve bundan sonra ne yapacağının işaretlerini gözlemek/dinlemektir.

Hastalık gibi fenomenlerin kişinin spiritüel büyümesinde önemli anlamlara sahip olduğuna inanılır, örneğin uyanmak için bir mesaj. Tek başına enerji şifası zihin veya bedenin bir düzensizliğini ortadan kaldırabilir, ancak hastalığın mesajını almadıkça ve sonuç olarak titreşiminizi yükseltmedikçe gerçek iyileşme olmaz. Eğer mesaj alınmazsa, sadece başka bir hastalığı geliştirdiğinizi görürsünüz. Reiki şifası enerjinize uyum getirir ve bilinçliliğinizde veya titreşiminizde değişimler yaratarak zihin ve bedenin gerçekten temel iyileşmesini getirir.

Mikao Usui’nin modern bilimin evrendeki her şeyin titreşimden yapıldığı sonucuna varmasının farkında olduğu görülüyor. O en yüksek boyutların titreşimlerini -Reiki- olarak isimlendirdi. Onun görüşü ile Reiki daha yüksek boyutlardaki varlıklar tarafından yayılan bilinçli enerjidir. Enerji kendi bilinçliliğine ve zekasına sahiptir ve sevginin, uyumun ve şifanın karakteristiklerini gösterir. Onun gerçek doğası saf ışıktır.

Reiki Ryoho’nun amacı İlahi Amacımızı gerçekleştirmek olan yaşamın amacını gerçekleştirmektir. En sonunda, bu amaç Gerçek Ben olduğumuzu keşfetmek ve Gerçek Ben olarak yaşamaktır. Gerçek spiritüel doğamızı kavradığımız zaman, yaşamlarımız dönüştürülür ve yaşamlarımızın tüm alanlarında sevgiyi ve uyumu uygulamaya başlarız. Sınırlandırıcı düşünce modellerini ve negatif enerjileri salıvermeye başlarız ve dikkatimizi daha şefkatli olmaya odaklarız. Ayrıca daha alt egomuzun isteklerini salıveririz ve tüm varlıklar için uyum, huzur ve mutluluk tesis etmeye doğru çalışmaya başlarız.

Bir şifa türü olarak Reiki kozmik ritim ile senkronize olmamıza ve en saf formundaki sevginin, uyumun ve şifanın Reiki titreşimlerini aktarmamıza izin verir. Bunu etkili yapmaya devam etmek için, titreşimimizi sürekli mümkün olduğu kadar yüksek tutmak hayati öneme sahiptir. Eğer bilinçlilik seviyemiz alçalırsa, Reiki titreşimimizin kalitesi alçalacaktır.

Usui ayrıca Reiki Ryoho’nun psişik güçler geliştirmek veya garip deneyimlere sahip olmak için bir yöntem olmadığını belirtir. Reiki uyuyan sezgisel ve süpernormal yetenekleri açabilmesine rağmen, bu Reiki’nin ana amacı değildir. Reiki Ryoho ayrıca sadece belirtileri gidermek için değildir, aynı zamanda yaşamın Kaynağı ile birleşmek içindir ve Gerçek Ben’e uyanma vasıtası ile tüm hastalıkları temelinde iyileştirme işleminin başlaması içindir.

Reiki ne yapar ?

Reiki fiziksel, duygusal, zihinsel, spiritüel olsun acı duymayı yatıştırmaya yardımcı olur. Bu, Reikinin iyileştirebileceği anlamına gelir. Bu bildirim herhangi birinin herhangi bir hastalıktan bir veya daha çok Reiki uygulaması ile iyileşeceğinin bir garantisi veya vaadi değildir. Çoğu durumlarda Reiki, birlikte kullanıldığında tıbbi tedavinin etkilerini güçlendirir. Reikinin altında yatan prensip zarar veremeyeceğidir ve herhangi bir zarar verici amaç için kullanılamayacağıdır.

Reikinin bir başka amacı kişisel ve spiritüel tekamülü güçlendirmektir ve aydınlanma yolunda yardımcı olmaktır. Reiki herhangi bir spiritüel yola/öğretiye ait değildir ve herkes için çalışır. Reiki almak aydınlanmayı garanti etmez. Reiki almak hem bir uygulayıcıdan Reiki tedavisi almak, hem de Reikiyi uygulamayı öğrenmek anlamına gelir. Reiki tedavisi herhangi bir Reiki uygulayıcısından alınabilir. Reiki tedavisi bedenin doğal kendini iyileştirme yeteneğini güçlendirir. Canlılığı ve dayanıklılığı artırır, bedende, zihin üzerinde, duygular üzerinde, spiritüel özde ve aurada çalışır. Reiki tedavisi bloke olmuş enerjiyi salıverir ve gevşemeyi sağlar ve stresi azaltır. Reiki enerjisi içsel bir zekaya sahiptir ve bedende ve aurada nereye gereksinim varsa oraya gider. Bedeni hem enerjisel hem de fiziksel toksinlerden temizlemeye yardım eder ve zamanla dayanıklılığı, sezgiyi, meditasyonu ve spiritüel tekamülü güçlendirir.

Reiki ayrıca bitkiler, hayvanlar ve hatta makineler üzerinde çalışır ve Dünyayı iyileştirmek için ve dünyadaki olayların tedavisi için kullanılabilir. Reiki sizin için kişisel olarak çalışır ve başkalarına yardım etmek için kullanabileceğiniz bir araçtır.

Reiki kendi spiritüel varlığınızın daha yüksek parçasına bir kapı olabilir. Reiki tedavisi ve uygulaması auranıza ve fiziksel bedeninize enerjinin daha yüksek titreşimlerinin akışını artırabilir. Reiki enerjisi toplam sizi : fiziksel, duygusal, zihinsel ve spiritüel - uyumlamak veya dengeye getirmek için çalışır. Reikinin yararlarını almak için Reikiyi aktif olarak kullanmalısınız veya tedavileri düzenli almalısınız.

Reikiyi bir gevşeme ve stres azaltıcı teknik olarak kullanmak kabul ediliyor ve yayılıyor. Hastalıkların ve yaralanmaların tedavisini desteklemeye ilave olarak, Reiki spiritüel gelişmeye yardım ettiği gibi diğer beden çalışmalarını ve şifa tekniklerini ve spor performansını güçlendirir. Bilim enerji çalışmasının geçerliliğini kabul etmekte isteksiz, ancak çalışmalar bir çok farklı şekillerdeki enerji tedavilerinden gelen hızlanmış gelişmeyi gösteriyor. Kirlian ve aura fotoğrafları da Reiki tedavisinden önceki ve sonraki önemli değişiklikleri gösteriyor.

Uygulamayı öğrenmek ve Reikiyi başkaları ile paylaşmak için, bir Reiki Masterdan uyumlama almanız gerekir. Kendinize, ailenize ve arkadaşlarınıza, hayvanlara, bitkilere vs. Reiki vermeyi öğrenebilirsiniz. Başkalarını tedavi ederken Reiki enerjisi sizi de tedavi eder ve enerjilendirir.

Reiki uyumlaması nedir ?

Şifa enerjisine herhangi bir kişi tarafından kanallık edilebilir. Bu yetenek bir kişiden diğerine enerjisel aktarım vasıtası ile geçirilir. Bu aktarım uyumlama veya güçlendirme veya bazen inisiyasyon olarak adlandırılır. Uyumlamalar auradaki blokları giderir ve bizi çevreleyen şifa enerjilerinin taç çakradan girmesine ve bedenimizden ve ellerimizden gerekli olan yere akmasına izin verir, sizi enerji bedeninize (aura) direkt bir aktarım vasıtası ile Reiki enerjisini kullanma yeteneğine bağlar. Uyumlamalar avuçlardaki çakraları ve enerji kanallarını açar ve sizi özel Reiki şifa frekanslarına bağlar. Uyumlamalar ayrıca bu enerjileri özel amaçlar için yönlendirmemize izin verir.

Uyumlamalarda yapılan şey, uyumlama alan kişiyi bir seri sembole uyumlamaktır ve bu semboller enerjilerin 3 ncü boyut temsilcileridir. 3 ncü boyut realitesinde çalıştığımız tüm sembolizm çok - boyutlu enerjilerin temsilcileridir.

Beden sistemine bir radyo alıcısı olarak bakarsanız - temel olarak insan bedeni bu şekildedir, meridyen sistemi geniş bantlı bir antendir - Radyo 4’e ayarlandığınızda, Radyo 1’i dinleyemediğinizi kavrarsınız. Uyumlamaların yaptığı bedeninizi ve üst çakra sisteminizi reiki olarak adlandırılan bu enerji ile çalışması için ayarlamaktır.

Herkes bu uyumlamaları alabilir ve Reikiye kanal olabilir, özel yetenekler gerektirmez ve kendiniz ve başkaları için şifa vermenin güvenli bir yoludur. Reiki fiziksel sorunların tedavisi için ve allopatik sağlık tedavilerini ve uygulamalarını bütünlemek için geleneksel olarak kullanılır, Tıbbi tedavinin alternatifi değildir veya bir teşhis sistemi değildir. Reiki sevginin ve bütünlüğün zeki bir enerjisidir. Reikiyi kullandığınız zaman çalışacağınız bir çok yol keşfedersiniz ve ondan değer kazanırsınız. Evrensel yaşam gücü enerjisi ile çalışmak için olası yollar sonsuzdur.

Hızlandırılmış kişisel spiritüel gelişime devam etmek için Reikinin düzenli kullanımı gerekir. Tüm yaşamın yararı için kişinin kendisine yardım etme isteği ve Reikiyi uygulama ve kullanma istekliliği olmalıdır.

Çoğu insan uyumlama yapılırken, bedene enerji akışını sıcaklık veya dalgalar olarak hissedebilir veya ışık ya da imgeler görebilirler veya müzik işitebilirler. Çoğu insan hiçbir şey hissetmez ve deneyimlemez, bazıları daha gevşemiş ve enerji dolmuş hissederler.

Uyumlamalar ve tedaviler alıcının kişisel iyileşmesini hemen başlatır. Bu bazen örneğin aşırı gaz, ishal veya huysuzluk gibi fiziksel belirtiler veya duygusal salıvermeler olarak görülür. Bu detoksifikasyon olarak adlandırılabilir. Çoğu insan bu tür görünür etkilere sahip olmaz. Bazıları uyumlamadan sonra 3 hafta veya 21 gün süren duygusal işlemler bildirir. Bazı insanlar uyumlamadan hemen sonra olağan olmayan canlı rüyalar gördüklerini belirtir.

Reiki tedavisi veya uyumlaması alan herkes bol bol su içmeye teşvik edilir. Bu çoğu zaman detoksifikasyon belirtilerini azaltır veya elimine eder. Bazı durumlarda toksin gideriminin ve enerjisel veya fiziksel uyumlanmaların onların bir süre kötü hissetmesine neden olabileceğini onlara hatırlatın. Bazı insanlar kronik fiziksel, duygusal veya zihinsel koşullar hafifletilirken, iyi hissetmeye alışık olmadıkları için rahatsızlık hissedebilir.

Detoksifikasyon reaksiyonu veren herhangi bir kişi kendine sık sık Reiki tedavisi vermesi için teşvik edilir ve yardım için Reiki öğretmeni ile temas kurması önerilir. Herhangi bir ciddi veya devam etmekte olan olağan dışı rahatsızlıkta tıbbi bir uzmana danışılmalıdır, çünkü bunun uyumlama ile hiç ilgisi olmayabilir.

Reiki’nin Gerçek Felsefesi

Reiki’nin gerçek felsefesi ; Özgürlüğünüzü alın, kendi gücünüzü kendi ellerinize alın, kalbinizi sevgi ile doldurun, kendi realitenizi yaratın, yaşamlarınızda ve zihinlerinizde bolluk yaratın ve -Ben’im- sözcüğünün konuştuğunuz lisandaki en güçlü sözcükler olduğunu kavrayın. Uyumlamanın ve güçlendirmenin gerçek anlamı budur - Ben’im.

Reiki’yi kullanmak

Bilinçli niyetiniz bile olmadan gereksinim duyulduğunda Reiki akar. Reiki akışını sürdürmek için sadece hafif bir niyet gerekir. Zihinsel gerilim veya yoğun irade gerektirmez, sadece hafif bir niyet ve isteklilik yeterlidir. Reiki enerjisini zorlamıyorsunuz, sadece suyun bir hortumdan akması gibi onun akışına izin veriyorsunuz. Herkes eterik enerjileri hissetmez. Uyumlandığınızda, onu hissedemeseniz bile Reiki akar. Bazen kişinin onun işlediğini gerçekten hissetmesi uzun zaman alabilir.

Enerji genellikle taç çakraya gelir ve kollardan aşağıya ellere akar ve oradan gereksinim duyulan ve/veya yönlendirilen yere akar. Sadece enerjinin gelmesini isteyin. Onun gelmesini düşünün/niyet edin.

Önceleri kendinize ve başkalarına onun çalıştığını kanıtlamak isteyebilirsiniz. Bu, Reiki yerine kendi kişisel enerjinizi kullanmanıza neden olabilir. Kendi enerjinizi kullanmanız tedaviden sonra yorgun düşmenize neden olabilir. Çoğunlukla uygulayıcı da tedaviden sonra dinlenmiş ve canlanmış hisseder. Tedavi uygularken enerjinin çalışmasına izin vermeniz önemlidir. Enerjinin alıcının en yüksek hayrı için çalışmasına niyet edin.

Enerjinin farkında olmayı ve ona güvenmeyi öğrenirseniz kişisel sezginiz size rehberlik edecektir. Doğal olarak sezgi tek başına enerji çalışmasının temel anlayışının ve tedavi tekniklerinin yerini almaz.

Reiki enerjisi nasıl çalışır ?

Hepimizin enerjiden yapılmış olduğumuza inanırız. Bu evrende yaşayan her şey bu enerjiden yapılmıştır. Reiki kişinin bedeninde, çakralarında, aurasında ve çevresinde mevcut olan herhangi aşırı ve negatif enerjiyi temizleyebilen,iyileştirebilen ve uzaklaştırabilen evrensel enerjinin saf bir formudur. Bir bölgede aşırı miktarda enerji blokajı bulunduğunda veya stres, duygusal travma ve suistimale ait modeller nedeni ile birikmiş olan negatif enerji çok olduğunda hastalık tezahür eder. Reiki bu blokları ve negatiflikleri nazik bir şekilde uzaklaştırabilir.

Reiki ilk derece -ellerle şifa-yı kullanarak kişinin bedeninde bulunan blokları elimine ederek fiziksel ve duygusal problemleri iyileştirebilir.

Reiki ikinci derece kişiyi tüm seviyelerde iyileştirebilir, çevresini de iyileştirebilir. Derin duygusal problemlerle olduğu kadar anne karnındaki ve geçmiş - yaşamlardaki sorunlarla da çalışabiliriz. İkinci derece Reiki geçmişlerini araştırabilir ve gömülü olan herhangi bir şey üzerinde çalışabilir. Bu sorunları uzaklaştırabilmek için ve iyileştirebilmek için onları yüzeye çıkarabiliriz.

Ellerimizden çıkan ısı ve hastaların aurası bazı tip hastalıklar için bizi uyarır. Bu eski bir yaralanmayı veya yakın gelecekte hastalığın tezahür edebileceği onların bedenlerinin saldırılara açık bölümlerini işaret edebilir.

Soğuk hisler bedenin bloke olmuş ve enerji verilmeye ihtiyacı olan bölümlerini işaret eder. Bir bölge soğuk olduğunda, bloğu gidermek için uzun süre enerji vermeliyiz. Soğuk bölgeler negatif bloklar yaratarak kişi için problemlere neden olabilir.

Stres ve üzüntü bu bloklara neden olur ve yakın gelecekte hastalığa dönüşür. Kişinin çakralarına enerji verdiğimizde hangi çakraların uyumsuz olduğunu da söyleyebiliriz.

Öncelikle, enerji kişiyi gevşeten sakinleştirici bir deneyim olarak davranır. Enerji onları dinlenebilecekleri bir duruma sokar. Bu gevşemiş durum onların düşünmelerini yavaşlatır, böylece üzüntülerini, korkularını ve fobilerini bir süre için yatıştırmaya yardımcı olur. Bazı insanlar nasıl gevşeyeceklerini bilmez, enerjiler onlara nasıl gevşeyebileceklerini gösterir. İnsanların sadece bunun gösterilmesine ihtiyaçları vardır ve bu onlara gösterildiğinde, buna inanabilirler. Farkındalık insanları değiştirebilir, dinlemelerini, öğrenmelerini ve en önemlisi iyileşmelerini sağlayabilir. Reiki farkındalık getirir.




Mikao Usui

Japonya’da Gifu valiliğinin Yamagata bölgesinin Yago köyünde 15 Ağustos 1865’te doğdu. O, Japon toplumunun ve kültürünün hızlı bir değişimden geçtiği bir periyotta büyüdü. 1850 li yıllara kadar Japonya kendini Batı dünyasına açmadı ; 1641 den başlayarak iki yüzyıl boyunca Hollandalılar hariç tüm Avrupalılar Japonya’dan çıkarıldı. Kalan Çinli ve Hollandalılar Nagasaki’de özel ticaret merkezlerinde kapatıldılar ve hiç bir Japon’un ülkeyi terketmesine izin verilmedi. Hristiyanlığın yasa dışı olduğu bildirildi ve tüm Japonlar Budist tapınaklara kaydolmaya zorlandılar. Hristiyanlığı terketmeyi reddeden Japonlar idam edildi ve böylece ülkeyi terketmeyi reddeden bir kaç Hristiyan misyoneri kaldı.

Japonya’yı sınırlarını açmaya ve ekonomisini dış dünyaya açmaya zorlayan A.B.D. idi ve bu olay tüm dünyadan Japonya’ya yeni fikirlerin ve ezoterik sistemlerin akışına neden oldu.

Sadece bu değildi, yalnızca 30 - 40 yıl içinde Japonya hızlı bir sanayileşme periyoduna girdi, kendini feodal bir toplumdan sanayileşmiş bir ulusa dönüştürdü - Batı ile yarışabilir bir duruma geldi. Hızlı değişimin bu periyodu -geleneksel kültürü muhafaza etme isteğinin gerçek bir iklimini yarattı. Japonya spiritüel bir yön aramaktaydı ve insanlar yeniyi kucaklarken eski gelenekleri sürdürmek istiyorlardı. Usui’nin Reiki’yi geliştirdiği zaman yaptığı bu idi. Usui’nin büyüdüğü zamanda, Japonya bir çok yeni spiritüel sistemlerle ve geliştirilmiş şifa teknikleri ile yeni fikirlerin eridiği bir pota idi. Reiki bu sistemlerden biri idi.

Mikao Usui’nin ilginç bir hayatı vardı. Çocukken, Kurama dağının yakınındaki bir Tendai Budist tapınağına girdiği görülüyor. İleri seviyelere kadar ’kiko’ (Chi Kung’un Japon versiyonu) çalışacaktı - ve belki yansıtma şifası uygulayacaktı - ve ayrıca savaş sanatları da çalışmak zorundaydı. Yagyu Ryu olarak adlandırılan bir savaş sanatının eğitimini aldı, bunda Menkyo Kaiden seviyesini elde etti, bu silahlar ve göğüs göğüse dövüşmede en yüksek yeterlilik lisansıdır.

1868 -de(Usui 3 yaşında iken) İmparator tarafından yasaların bir restorasyonu vardı. Mutsuhito 1912 -ye dek saltanat sürdü ve Japon tarihinde yeni bir başlangıcı işaret etmek için yeni bir hükümdarlık ismi seçti - Meiji, bu, aydınlanmış yasa anlamına gelir. Usui’nin Batılı yolları öğrenmek ve çalışmak için bir çok kez Çin’e, Amerika’ya ve Avrupa’ya yolculuk yaptığı bilinir ve bu uygulama Meiji çağında teşvik edilirdi. Usui bir çok iş yaptı : halk hizmeti, ofis işi, sanayici, gazeteci, politikacı sekreterliği, misyoner ve mahkumların gözeticisi. Usui Demiryolları, Postmaster Generalinin Sekreteri ve İç ve Devletin Sekreteri idi. -Politikacı sekreterliği’ -bodyguard’ için bir örtmece olarak alınabilir. Onun zamanında diplomatik hizmet sırasında diğer ülkelere seyahat etme fırsatını bulmuş olabilir.

Usui Sensei çok fazla şeye ilgi duyuyordu ve doymak bilmeden çalışmış olduğu görülüyor. Kyoto’da büyük bir Üniversite kütüphanesi vardı ve Japon kaynaklar araştırmasının çoğunu orada yaptığına inanıyor, burada tüm dünyadan kutsal yazılar muhafaza ediliyordu. Geleneksel Çin tıbbı ve Batı tıbbı, nümeroloji ve astroloji ve psişik ve durugörü gelişimi üzerine çalıştı. Yaşamı boyunca, Usui çok yüksek spiritüel değerleri olan bir çok erkek ve kadın ile tanıştı. Bazıları Japonya’da ünlü olan insanlardı, örneğin Morihei Ueshiba (Aikido’nun kurucusu), Onasiburo Deguchi (Omoto dininin kurucusu) and Toshihiro Eguchi (kendi dinini kurdu ve Usui’nin iyi arkadaşı idi). O zaman bir çok farklı spiritüel/şifa grupları vardı ve bunlardan biri Usui’nin katılmış olduğu -Rei Jyutsu Kai’ idi. Bugün bu organizasyon Japonya’da bir çok spiritüel keşiş ve rahibeden, psişik ve durugörürden oluşmaktadır. Usui ayrıca 1922 -de üç yıl kadar Zen Budizm eğitimi aldı.

Ama Usui’yi tüm bu çalışmaların peşine düşmeye iten şey neydi? Japonya’daki Usui’nin Reiki Birliğinin bir üyesi olan Hiroshi Doi’ye göre, Mikao Usui yaşamın tam amacının ne olduğunu merak ediyordu ve bunu anlamaya çalışıyordu. Bir süre sonra sonunda bir aydınlanma deneyimledi : yaşamın amacı -Anshin Rytsu Mei’ idi - zihninizin tamamen huzur içinde olması,yaşamınız ile ne yapacağınızı bilmek, hiçbir şey tarafından rahatsız edilmemek. Doi bu ifşa ile Usui’nin 3 yıl boyunca bu amaca ulaşmaya çabalayarak çok sıkı araştırma yaptığını söyler. Sonunda, bu yaşam amacının nasıl elde edilebileceği üzerine tavsiye almak için bir Zen üstadına gider. Üstat -Eğer bunu bilmek istiyorsan ; öl !- diye yanıt verir.

Usui - sensei bu anda umudunu kaybeder ve -Hayatım bitti- diye düşünür. Sonra Kurama Dağına gider ve ölünceye kadar oruç tutmaya karar verir.

Böylece, Usui’nin kişinin yaşam amacını bilmesinin ve tatmin olmasının yolunu aradığı görülüyor ve geniş araştırmalarına rağmen bu duruma ulaşmak için bir yol bulamamıştır. Keşişin tavsiyesi onu Kurama Dağına gidip orada 21 - günlük bir meditasyon yapmaya ve Tendai Budizminden gelen -Lotus Pişmanlığı/Tövbesi’ denen orucu tutmaya yönlendirdi. Usui meditasyonu gerçekleştirdi ve anıt mezarında yazılanlara göre bir aydınlanma veya -satori’ deneyimledi ve bu Reiki’yi geliştirmesine yol açtı. Yaşamı boyunca beş kez meditasyon yapmıştı. İlginç olarak, -Reiki’ sözcüğünün tanımlarından biri -Bir aydınlanma anında gelen bir sistem’ dir. Orijinal olarak, Usui sistemine -elle şifa’ veya -el uygulaması’ anlamına gelen -teate’ adını verdi. -Reiki’ ismi sonradan geldi. Japon yazar Michio Kushi’ye göre, te - ate yüzyıllardır uygulanmakta olan geleneksel Japon şifa şeklidir. Modern makrobiyotiklerin kurucusu olan George Oshawa’nın elle şifayı Japonya, A.B.D. ve Avrupa’da öğrettiğinden bahseder. Kushi, Reiki’yi bu sanatın Japonya’da ortaya çıkan modern şekillerinden biri olarak görür ve ayrıca daha yakın gelişmeler olarak Johrei (Ruhun Arınması) ve Mahikari’den (Gerçek Işık) bahseder.

Reiki, geçen yüzyılın ilk kısımlarında Japonya’da temsil edilen ezoterik prensipler üzerine kurulmuş olan bir teknik veya yöntemdir : Geleneksel Çin Tıbbı, Chi Kung (Japon şekli kiko) gibi enerji transferi teknikleri, enerji egzersizleri terimlerinde Tendai Budizmi, güçlendirme ve spiritüel öğretiler ve enerjileri kontrol etmekte kullanılan tekniklerin terimlerinde Şintoizm. Daha sonra Reiki’nin tarihinde kullanılmaya başlayan sembollerin kökleri Tendai Budizm ve Şintoizm’dedir. Usui tüm bu değişik iplikleri tek bir yolda birleştirdi, herhangi birinin şifa enerjisinin bu kaynağına sürekli olarak bağlanmasına izin veren bir yolla, yıllarca uygulama yapmaya kendilerini adamadan bu enerjiye kanal olabilirler ve çok basit bir sistem ile bu yeteneği diğer insanlara vermeyi öğrenebilirler.

Reiki Batıda genel olarak bir şifa sistemi olarak tanıtılsa da, Reiki’nin gelişmesi için orijinal sürükleyici gücün sistem vasıtası ile deneyimlenebilen kişisel yararlar olduğu görülüyor : kişinin yaşamda gerçek amacını bilmesi ve hoşnut olması, kendini iyileştirmesi ve spiritüel yolunu bulması ve satoriye tamamen ulaşması.

Usui’nin satorisini deneyimlediği Kurama Dağı kutsal bir dağdır. Japonya’nın eski başkenti olan Kyoto yakınındadır, -Japonya’nın spiritüel kalbi’ olarak tanımlanır - tüm tanrıların temsil edildiği binlerce tapınağın olduğu bir yer. Kurama Dağı savaş sanatları perspektifinden de önemlidir, burada dağ ruhlarının Samurai’ye dövüşün sırlarını verdiği söylenir.

Aşağıda çevirisini okuyabileceğiniz Usui’nin anıt mezarında yazılanlara göre, Usui çok iyi tanınan ve popüler bir şifacı idi ve tüm Japonya’da çok sayıda öğrenci eğitti. Usui yaklaşık 2000 insanı eğitti, bunların hepsi onun tarafından tedavi edilmeye başlamıştı.Usui Reiki’ye sürekli olarak bağlanmaları için onlara güçlendirme verirdi, böylece onunla görüşmeleri arasında kendilerini tedavi edebilirlerdi ve daha ileri gitmek isterlerse Reiki tekniğinde eğitimin sonu - olmayan programına başlayabilirlerdi, böylece Usui’nin yolu oldukça gevşek ve resmi değildi. Usui’nin eğittiği kişilerden 50 - 70 kadarı İkinci Derecenin ilk seviyesine devam etti ve belki 30 kadarı İkinci Derecenin ikinci seviyesine ilerledi. Usui 17 kişiyi Shinpiden Derecesine eğitti. Bunların arasında 5 Budist rahibe, 3 Donanma Subayı ve aralarında Usui’nin en yakın arkadaşı/öğrencisi olduğu söylenen Eguchi dahil 9 başka adam vardır. Eguchi daha sonra Tenohira - Ryouchi - Kenyuka denen kendi dinini oluşturdu. Donanma Subayları Jusaburo Gyuda/Ushida, Ichi Taketomi ve Chujiro Hayashi idi ve onlar Usui Reiki Ryoho Gakkai’yi oluşturmak için devam ettiler.


Dr Chujiro Hayashi


Dr Hayashi Mikao Usui’den Reiki Master eğitimini yaklaşık 1925’te 47 yaşında iken aldı. Onun Usui’nin daha az deneyimli olan Master öğrencilerinden biri olduğu görülüyor, Usui ile birlikte sadece 6 - 9 ay çalışmış olabilir ve Masterlığını Usui yerine ’Gakkai’den almış olabilir. Gakkai’nin orijinal üyelerinden biri idi, İmparatorluğa ait diğer subayların katılması nedeni ile olan değişikliklerden dolayı sonra ayrıldı. Dr. Hayashi’nin öğrenmiş olduğu şeyleri inançla aktarmak istediği görülüyor, onun askeri ve tıp özgeçmişinin onu Reiki’nin öğretimi ve uygulanmasına daha yapısal yaklaşmaya götürdüğü görülüyor. O, sembollerin kullanılmasını içeren daha komplike bir uyumlama işlemi kullanıyordu, onun eğitim kursları belli sayıda günlerde veriliyordu ve o kliniğinde çoklu uygulayıcıları tarafından kullanılabilen el pozisyonları geliştirdi. Dr. Hayashi verilen tedavilerin ayrıntılı kayıtlarını tutardı ve bu bilgileri değişik hastalıklar için -standart’ el pozisyonları yaratmak için kullandı, sonunda bu Gakkai’nin öğrencilerine verilen eğitim el kitabı olarak yayınlandı. (Usui Reiki Hikkei).

Ancak, o hala el pozisyonlarını ortadan kaldırmak için ileri tarama veya sezgisel teknikler kullanmaya muktedir olmalarını umuyordu. Hayashi kendi topluluğunu 1931’de kurdu, Hayashi Reiki Kenyu - kai adını verdi. Dr. Hayashi, Usui’nin kendisine öğrettiği sistemde bazı değişiklikler yaptığı için, sistemin ismini değiştirmişti. Bu onun için yapılması doğru olan bir şeydi : sadece eğer bir sistem değiştirilmeden aktarılırsa ismi aynı kalmalıydı.

Usui’nin yaklaşımının daha basit ve sezgisel olduğu görülüyor, öğrenciler düzenli haftalık eğitim seanslarında sonu - olmayan bağlantılar yapıyorlardı, burada spiritüel güçlenme alıyorlardı ve enerjinin ellerini yönlendirmesine izin vermeyi öğreniyorlardı. Dr. Hayashi İlk Dereceyi beş - günlük yapılandırılmış bir kursta öğretiyordu, günlük eğitim 90 dakika sürüyordu ve öğrenciler eğitim sırasında dört bölümde daha komplike uyumlamalar alıyordu. Dört sayısında önemli olan bir şey olmadığı, sadece birden fazla olduğu görülüyor.

Hawayo Takata Hawayo Takata 1900 de Hawaai’de Kauai adasında doğdu. Dr. Hayashi’nin kliniğine, daha sonra Reiki ile iyileştirilen bir kaç ciddi tıbbi sorundan muzdarip olduğu için geldi, ancak tümörü,safra taşları ve apandisiti için Batı tıbbı tedavisi almaya niyetliydi. Hikaye şöyle devam eder, ameliyat masasında iken (ameliyat başlamadan hemen önce) Mrs. Takata -Ameliyat gerekli değil- diyen bir ses duyar. Sonra ameliyatı reddettiği, ve doktoruna sağlığını düzeltmek için başka bir yol olup olmadığını sorduğu söylenir. Doktor, Dr. Hayashi’nin kliniğini önerir ve o tedavi almaya başlar.

Mrs. Takata Reiki’den oldukça kuşkuludur. Uygulayıcıların ellerinde çok fazla sıcaklık hisseder, bir çeşit elektrikli cihaz kullandıklarından emindir - belki de avuçlarında gizli olan küçük elektrikli ısıtıcılar! Uygulayıcıların Japon kimonolarının geniş kollarına bakar, tedavi masasının altına bakar, ama orada hiç bir şey yoktur. Sağlığı düzeldikçe kuşkuculuğu inanca dönüşür ve kendisi için Reiki öğrenmek istediğine karar verir.

Dr. Hayashi karısından başka bir kadına daha Reiki öğretmek ister (savaşa çağırılmayacak biri) ve Mrs. Takata çok ısrarlı olduğundan onu Master seviyesine eğitmeye karar verir, bu 1938 -de gerçekleşir. Dr. Hayashi Batıda Reiki öğretmesi için Mrs.Takata’ya izin verir ve o bunu A.B.D.’de yapar. O, Dr. Hayashi’nin inisiye ettiği 13 ncü ve olası olarak son Reiki Master idi ve 1970 ile 1980 de ölümü arasında Mrs. Takata 22 Reiki Masterı eğitti. Son zamanlara kadar, Batı dünyasındaki tüm Reiki uygulayıcıları Reiki’lerini bu bayandan aldılar ve onların -soy ağaçları’ Mikao Usui, Dr. Hayashi ve Mrs. Takata’dan geliyor.

Orijinal yirmi - iki öğretmen Reiki geleneğini aktardılar ve Reiki Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Yeni Zelanda ve Avustralya vasıtası ile dünyanın çoğu yerine yayıldı. Dünyadaki Reiki Masterlarının ve uygulayıcılarının sayısını tahmin etmek imkansızdır.

Ancak, İkinci Dünya Savaşından sonra, Pearl Harbour’un anısı hala herkesin aklında iken, Mrs. Takata için bir Japon şifa tekniğini A.B.D.’de öğretmek kolay olamazdı. Amerikan nüfusu Japonya ile bağlantılı herhangi bir şeye özel olarak ilgili değildi. Ayrıca, bugünlerde insanlar sürekli olarak dergilerde feng shui, tai chi ve diğer enerji kökenli teknikler, geleneksel Çin tıbbı, meridyenler, chi ve benzeri ve genel olarak alternatif tıp ile ilgili fikirlere maruz kalırken, o zamanlar Birleşik Devletler’de bu kavramlar başka bir gezegenden gelmiş gibi görülüyordu. Mrs. Takata tüm kültürünü aktarmaya çalıştı.

Bu nedenle, Batılılar tarafından kabul edilebilmesi için Hawayo Takata Hayashi’den öğrendiği Reiki’yi modifiye etti, basitleştirdi ve değiştirdi ve Reiki, Usui’den eğitim alan Dr. Hayashi tarafından zaten değiştirilmişti. Mrs. Takata sadece Reiki uygulamalarını değiştirmedi, ayrıca düşman Amerikan halkının daha çok kabul etmesini sağlamak için Reiki’nin öyküsü ile ilgili bir hikaye uydurma zorunluluğu hissetti. Tendai Budisti olan Mikao Usui, İsa’nın gerçekleştirdiği şifa mucizelerini açıklayan bir şifa sistemini keşfetmek için dünyayı dolaşan Hristiyan dinbilimci Dr. Mikao Usui oldu. Böylece, Usui’nin bir Hristiyan Doktor olduğu ve çeşitli üniversitelerde teoloji çalıştığı doğru değildir. Buna rağmen, son zamanlarda yayınlanan bir kitap dahil, Reiki kitaplarında bunlar tekrarlanır.

Bir Reiki -hikayesi’ uydurduğu gibi, Mrs. Takata kendisi ve eğitim verdiği Masterlar arasındaki farkı belirtmek için kendini Reiki’nin -Büyük Master’ı olarak ilan etti. Bu, Mikao Usui tarafından tasavvur edilmemiş olan bir makam, pozisyon veya ünvan idi. Reiki bir insandan diğer bir insana bir armağan olarak aktarılabilen nazik ve güçlü bir şifa tekniğidir ve kişinin riayet/hürmet edeceği gurular veya büyük masterlar kavramı üzerine dayanmaz. Maalesef, Reiki topluluğunda bazı insanlar -Büyük Master Makamı- fikrine çok fazla bağlanmıştır.



Usui-nin anıt mezarı


Aşağıda Mikao Usui’nin anıt mezar taşındaki yazıların gerçek çevirisini okuyabilirsiniz. Tokyo, Japonya’da Saihoji Tapınağındaki Usui’nin Anıtmezarındaki yazıların çevirisi

Bu usui’nin anıt mezarındaki yazıların oldukça doğru olan çevirisidir. Henüz çeviremediğimiz bir kaç cümle vardır.

Parantez içindeki tüm yorumlar ya bizim bir önceki kanji çevirimizdir veya bir önceki sözcüklerin açıklamasıdır. Lütfen not edin : orijinal yazıda aralar veya paragraflar yoktur, biz okunması kolay olması için bunları ekledik. Ayrıca, tüm çevirilerde olduğu gibi, her kanji için bir çok sözcük seçimine sahiptik ve en iyi olduğunu hissettiğimiz sözcüğü seçmeye çalıştık. Sundukları düzeltmeler için Melissa Riggall, Miyuki Arasawa, Yukio Miura ve Mr. Hiroshi Doi’ya teşekkür ederiz.

"Reihou Chouso Usui Sensei Kudoko No Hi" Reiki’nin Kurucusu Usui Sensei’nin İyiliğinin Anıtı

Kültür ve eğitim ile deneyimli insanlara’toku’ denir ve eğitimi ve insanları kurtarma yolunu uygulayan insanlara -koh’ denir. (-koh’ + -toku’ =kudoku ; Kou = seçkin hizmet, onur, itibar, başarı ; Toku = erdem, fazilet)

Sadece yüksek erdemi olan ve iyi işler yapan kişiler büyük kurucu veya lider olarak adlandırılabilir. Kadim zamanlardan, bilge adamlar, filozoflar, dahiler ve yeni bir öğretinin veya yeni bir dinin kurucuları buna örnektir...Usui Sensei’nin onlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.

Usui "Sensei" (-önde gelen-, öğretmen veya saygı duyulan kişi) son zamanlarda evrensel gücü kullanarak zihni ve bedeni daha iyi duruma değiştirecek yöntemi başlattı. Onun şöhretini duyan insanlar ve yöntemi öğrenmek isteyenler veya terapi almak isteyenler, her yerden onun etrafında toplandılar. Bu gerçekten uygundu.

Sensei’nin bilinen ismi Mikao’dur ve diğer ismi Gyoho idi (belki spiritüel ismi). Gifu valiliğinin Yamagata bölgesindeki Taniai - mura köyünde doğdu. (Taniai şimdi Myama Köyünün parçasıdır). Atalarının ismi Tsunetane Chiba idi (Heian Periyodunun sonu ve Kamakura Periyodunun başı arasında : 1180 - 1230, askeri bir komutan olarak aktif bir rol oynamış olan çok ünlü bir Samurai ). Babasının ismi Uzaemon idi (onun popüler ismi idi ; verilen ismi Tanuji idi). Annesinin kızlık soyadı Kawai idi.

Sensei Keio periyodunun ilk yılında doğdu,15 Ağustos 1865 -te. Bilindiği kadarı ile, yetenekli ve çalışkan bir öğrenci idi. Yeteneği çok üstündü. Büyüdükten sonra, Avrupa’ya, Amerika’ya ve Çin’e eğitim için seyahat etti. Hayatta başarılı olmak istedi, ama bunu başaramadı ; çoğu zaman şanssızdı ve gereksinim içinde idi. Ama vazgeçmedi ve daha çok çalışmak için kendini disipline etti. Bir gün riyazete (zevklerden el çekme) başlamak için Kuramayama’ya gitti (buna ’’shyu gyo- deniyor - meditasyon ve orucu kullanan çok sıkı bir spiritüel eğitim işlemi ; Bir başka Japonca çeviri ’’ oruç tutarak kefaret- olduğunu söyler). 21 nci günün başlangıcında, aniden başının üstünde Reiki’yi hissetti ve gerçeği kavradı. O anda Reiki ’’Ryoho-yu (şifa metodu) aldı.

Bunu önce kendinde, sonra ailesinde denediğinde, iyi sonuçlar anında ortaya çıktı. Sensei bu bilgiyi ailemiz içinde tutmak yerine çok geniş sayıda insan ile bu zevki paylaşmanın daha iyi olacağını söyledi (Böyle bilgileri güçlerini artırmak için aile içinde muhafaza etmek olağandı). Böylece Harajuku, Aoyama, Tokyo’ya taşındı. Orada Reiki Ryoho’yu öğretmek ve uygulamak için 11 nisan 1922’de ’’Gakkai- yi (bir eğitim topluluğu) kurdu. Her yerden bir çok insan rehberlik ve terapi için geldi ve hatta binanın dışında sıraya girdiler.

Taisho periyodunun on ikinci yılında (1923), Kanto depremi ve yangını nedeni ile bir çok yaralı ve hasta insan vardı. Sensei derin endişe duydu. Her gün onları tedavi etmek için şehre gitti. Onun tarafından kaç kişinin tedavi edildiğini ve kurtarıldığını sayamadık. Bu olağanüstü durum sırasında, onun yardım aktivitesi sevgi dolu elleri ile acı çeken insanlara ulaşmak idi. Onun yardım aktivitesi genel olarak bunun gibiydi.

Bundan sonra, eğitim verdiği yer çok küçük kaldı. Taisho peiryodunun 14 ncü yılının şubat ayında (1925), Tokyo’nun dışında Nakano’da yeni bir yer kurdu ve oraya taşındı. (Nakano şimdi Tokyo’nun bir parçasıdır ve Usui’nin mezarının bulunduğu Saihoji Tapınağının bulunduğu yerdir.) Ünü giderek arttığı için, Japonya’da bir çok yere davet edildi. Bu çağrıları yanıtlamak için, Kure’ye, Hiroshima’ya, Saga’ya ve Fukuyama’ya gitti. Fukuyama’da iken beklenmeyen bir şekilde hastalandı ve vefat etti. 62 yaşında idi (Batıya ait terimlerle Sensei 60 yaşında idi - Mezarını yapanlara göre 15 Ağustos 1865’te doğdu ; 9 Mart 1926’da vefat etti ; ancak, eski Japonya’da, doğduğunuz zaman ’’1’’ siniz ve yeni yılın başında bir yaş daha alırsınız. )

Hanımı Suzuki ailesinden idi ; adı Sadako idi. Bir oğulları ve bir kızları vardı. Oğulun adı Fuji idi. 1908 veya 1909’da doğdu, babası vefat ettiğinde Fuji 19 yaşında idi. Fuji’nin Taniai köyünde Reiki öğretip öğretmediğini bilmiyoruz.)

Sensei doğa olarak çok ılımlı, nazik ve alçakgönüllü idi. Fiziksel olarak iri ve güçlü idi, ancak her zaman gülümserdi. Ancak, bir şey olduğunda, sebat ve sabır ile bir çözüm arardı. Bir çok yeteneği vardı. Okumayı severdi ve tarih, biyografiler, tıp, Budizm Kyoten (Budist incili) ve inciller (yazılar), psikoloji, jinsen no jitsu, yön bilimi, jiu jitsu, büyü/sihirli sözler (hastalığı ve şeytanı bedenden uzaklaştırmanın spiritüel yolu), kehanet bilimi, fizyognomi (yüz okuma) ve I Ching bilgisi çok derindi. Sensei’nin bu konulardaki eğitiminin ve bu bilgiye ve deneyime dayanan kültürünün, Reiki’yi kavramasına götüren anahtar olduğunu düşünüyorum.

Geriye bakınca, Reiki’nin asıl amacı sadece hastalıkları iyileştirmek değildir, ayrıca insanların yaşamdan zevk alması ve mutluluğu deneyimlemesi ve doğru zihin ve sağlıklı bedene sahip olmaktır. Bundan dolayı öğretmeye gelince, önce öğrencilerin Meiji İmparatorunun öğütlerini anlamalarını isterdi, sonra sabah ve akşam onları söylemelerini ve akıllarında tutmalarını isterdi, beş prensip aşağıdadır :

Bugün öfkelenme. Üzülme. Şükran duy. İşinde gayretli ol. İnsanlara nazik ol. Bunlar gerçekten çok önemli tavsiyelerdir. Bu, kadim zamanlardan beri bilgelerin ve azizlerin kendilerini disipline ettikleri aynı yoldur. Sensei, öğretme amacını açıklamak için bunları ’’ mutluluğu davet etmenin gizli yöntemleri’’, ’’çoğu hastalıkların spiritüel ilacı- olarak adlandırdı. Daha fazlası, onun niyeti mümkün olduğu kadar basit ve anlaşılması zor olmayan bir öğretme yöntemiydi.

Her sabah ve her akşam, elleriniz dua pozisyonunda sessizce oturun ve prensipleri söyleyin, o zaman saf ve sağlıklı bir zihin beslenmiş olur. Bunun gerçek anlamı bunu günlük yaşamda uygulamaktır, onu kullanarak. (örneğin, onu pratik olarak kullanın). Bu, Reiki’nin bu kadar popüler olmasının nedenidir.

Son zamanlarda dünyanın durumu bir geçiş içinde. İnsanların düşüncelerinde çok büyük değişiklikler var. Eğer Reiki tüm dünyaya yayılabilirse, karışık zihne sahip veya erdeme sahip olmayan insanlar için çok büyük yardımı olacaktır. Reiki sadece kronik hastalıkları ve kötü alışkanlıkları iyileştirmek için değildir.

Sensei’nin eğitim verdiği öğrencilerin sayısı 2000’e ulaşır. Bunların arasındaki Tokyo’da kalan kıdemli öğrenciler Sensei’nin eğitim yerini taşıdılar (Dr. Hayashi 1926 Kasımında okuluna isim koydu ve Mr Taketomi ve Mr.Ushida ile 1926’da onu shinano Machi’ye taşıdılar ve bir hastane olarak işlettiler) ve farklı yerlerde oturan diğerleri Reiki’yi mümkün olduğu kadar çok yaymaya çalıştılar. Sensei vefat etmesine rağmen, Reiki yayılmalı ve uzun gelecekte bir çok insan tarafından bilinmeli idi.

Şimdi bir çok öğrenci bu zamanda bir noktaya yöneldi ve onun yaptığı iyilikleri açık şekilde göstermek ve gelecekte insanlara Reiki’yi yaymak için Toyotama bölgesinde Saihoji Tapınağında bu anıt mezarı inşa etmeye karar verdi. (Saihoji tapınağı 1986’da Nakano bölgesinin içine alındı ve şimdi Suginami bölgesindedir). Benden bu sözcükleri yazmam istendi. Onun çalışmasına çok değer verdiğim için ve ayrıca Sensei’nin bir öğrencisi olarak onurlandırmayı düşünenler tarafından teklif aldığım için, bunu yapmayı kabul ettim. İnsanların Usui Sensei’yi saygı ile anmayı unutmayacağını umuyorum.

-Ju - san - i- (ast üçüncü rütbe/mertebe, Junior Üçüncü Rütbe -onursal bir ünvan), Edebiyat Doktoru, Masayuki Okada tarafından kaleme alınmıştır. Donanma Tuğamirali "ju-san-i kun-san-tou ko-yon-kyu" (ast üçüncü rütbe/mertebe, Junior Üçüncü Rütbe, 3 ncü liyakat derecesi, 4 ncü hizmet sınıfı- - onursal bir ünvan) Juzaburo Gyuda (ayrıca Ushida olarak telaffuz edilir) tarafından Showa’nın ikinci yılında (1927), şubat ayında yazılmıştır.--------------------Usui reiki


Reiki (Reyki diye okunur) Japonca bir sözcük olup evrende her yerde var olan enerjidir. Ve kelime anlamı olarak Evrensel Yaşam Enerjisi-dir.

Reiki, binlerce yıllık geçmişi olan ve ilk olarak Tibetli Lama-ların RAKU-KEİ adı altında kullandıkları bir tedavi yöntemidir.

Ancak ezoterik olarak "yüce kaynağın bilincini taşıyan, ruhsal amaçla çalışan yaşam gücü enerjisi" açıklaması anlamını daha iyi ortaya koyar. Yani Reiki, bir ruhsal şifa tekniğidir.

19. yüzyılda Japon Budisti olan Dr. Mikao Usui tarafından yeniden ortaya çıkarılmış ve insanlığa sunulmuştur.

Reiki, bedende meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını çözebilmek için yetersiz veya eksik kalan kendi enerji bedenimizi dengeleyip, tamamlayarak ve temelde bilinç değişikliği gerçekleştirerek ruhsal, dolayısıyla da fiziksel iyileşme sürecini başlatmamız yolunu açar.

Bu doğal enerji, evrende yaratıcı güç tarafından kişilerin elleri ile akar. Şöyle ki; Bütün dünyada var olan ve yeni çağ döneminde Türkiye-de bir doğal şifa ve tamamlayıcı tıp yöntemi olarak her gün yaşam biçimimizin parçası olan Reiki pek çok kişi tarafından; gerek ruhsal gelişim, gerek bedensel gelişim, gerekse zihinsel gelişim amacı ile kullanılan evrensel yaşam enerjisidir. Aynı zamanda şifa etkili bir enerjidir. İnisiye olan kişi ellerini kullanma yolu ile Reiki enerjisini aktarmaktadır.

Bir master tarafından inisiye olan kişi bu enerjiyi kullanabilir. Günümüzde tamamlayıcı terapi olarak dünyada hastane ve kliniklerde kullanılmaktadır. Ancak modern tıbbın yerini tutmaz, sadece tıbbi tedavinin yanı sıra bedensel, zihinsel ve ruhsal arınmanın da ilk basamağıdır diyebiliriz. Hem şifa arayanlar hem de şifa vermek isteyenler Reiki- den faydalanabilirler, bu enerjiyi almak isteyen kişi, nasıl ki yaşama geliş amacı varsa evrensel yaşam ve şifa enerjisini kullanırken de bir amaca sahip olmaktadır.

Bireyin kendi kendini tedavide kullandığı yaşam enerjisinde; Reiki enerjisini verme yetkisine sahip bir kişi bir başka kişiye bunu aktarıyorsa; enerjiyi akıtan kişi vericidir, çünkü kanaldır, enerjinin aktığı kişide alıcıdır. Eller ise birer araçtırlar. Burada Reiki enerjisi ise güç görevini, şifa gücü görevini üstlenmektedir.

Reiki-nin iyileştirme şekli, ince düzeydeki enerjiyi eller yoluyla vücudun enerji sistemine aktarma yöntemidir. Bedenimiz kas, kemik, sinir, damar, organ vb. yapılardan oluşmaktadır. Aynı zamanda bedenimizde ince düzeyde bir enerji sistemi vardır. Ve bu sistem aracılığıyla; evrensel yaşam gücü enerjisi; bedenimizde dolaşır. Bu ince düzeydeki enerji sistemi fiziksel bedenimizi saran enerji bedeninde oluşur, düşünce ve duygularımızın işlemine katkıda bulunur. Enerji bedenlerin Chakra denilen enerji merkezleri vardır. Chakralar yaşam gücünün fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal bedenlerdeki dolaşımına imkan sağlayan subap gibidir. Bedenimizde enerji meridyenleri ve nadilerimiz vardır. Bunlar ırmak gibidirler ve evrensel yaşam gücü enerjisini fiziksel bedenin tamamına taşırlar. Bu yolla bedenimizin sistem ve fonksiyonlarının dengelenmesini sağlarlar.

Fiziksel vücudumuz canlıdır, çünkü evrensel yaşam gücü enerjisi onun içinde dolaşır. Vücudumuz yaşam gücünün düşük olduğu zamanlar daha kolay hasta olur, fakat yüksek olduğu ve enerjinin serbestçe dolaşabildiği zaman da sağlığımızın korunması ve devamı çok daha kolaydır. Yaşam gücü enerjisinin akışını ve dolaşımını zayıflatan ve engelleyen bir unsur da strestir. Stres çelişen düşünce ve duygulardan doğar ve ince düzeydeki enerji sistemine yerleşir.

Stresi oluşturan öğeler arasında korku, kaygı, şüphe, kızgınlık, endişe ve huzursuzluk gibi duygu ve düşünceler vardır. Tıbbi araştırmalar strese sürekli maruz kalan bir bedenin kendi kendini onarma, yenileme ve koruma yeteneğini bloke ederek zayıflattığını belirtmiştir. Amerikan Stres Enstitüsü, doktorlara başvuranların %75 ile %95 inin stres reaksiyonu sonucu rahatsızlıklar olduğunu tespit etmiştir. Çözülmemiş stresin etkileri hafif baş ağrısından kalp hastalığı, sindirim bozuklukları, solunum ve deri hastalıkları gibi büyük çapta sağlık sorunlarına kadar çeşitlilik gösterebilir.

Reiki, çözülmemiş stresin fiziksel ve duygusal etkilerini gidererek enerjiyi dengeler ve canlılık kazandırır. Meridyenleri ve chakraları yavaşça ve etkili bir şekilde açar, enerji bedenlerini temizler ve insanı rahatlatarak huzur duygusu verir.

Evrensel Yaşam Enerjisi Hepimizde Vardır.

Aslında hepimiz bu evrensel yaşam enerjisi ile doğmaktayız. Artık araştırmalardan biliyoruz ki, insanın fiziksel bedeninin etrafında, onu kuşatan bir de enerji bedeni vardır. Bu enerji bedende çakra adını verdiğimiz 7 adet de enerji merkezi vardır. Doğduğumuz zaman temiz ve açık olan bu çakralar, dünyada yaşarken öfkelerimizle, kıskançlıklarımızla, hırslarımızla, egolarımızla kirlenip yarı kapanır. Yarı kapalı olan enerji merkezlerimiz, evrendeki var olan kozmik enerjiyi bedenimize tam olarak aktaramaz. Dolayısıyla bir çok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Reiki-nin temel prensibi, tıkalı olan veya dengesiz çalışan bu enerji merkezlerini açıp, dengeli çalışmasını sağlamaktır.

Reiki enerjisinin aklı ve şuuru vardır. İnisiye olan kişi bu enerjiyi kullanırken akıl ve şuur sahibi olan bu enerjiden kanal olarak oldukça pozitif anlamda yararlanır. Somut veriler elde eder. . Özel bir yeteneğe sahip olmanızı gerektirmez, fakat bu enerjinin bilinçli kullanılması çok önemlidir.

Reiki ustaları kendi tecrübelerini Reiki-nin özünü değiştirmeden öğretiye eklemektedir. Son yıllarda Reiki hızla dünyaya yayılmaktadır.

Reiki geleneksel tıp tedavisi görmekte olan hastaların iyileşme sürecini %50 hızlandırmaktadır. Ellerin kullanıldığı her türlü tedavi şeklinde (değişik türdeki masajlar, akupresür v.s) Reiki enerjisi geçerlidir. Reiki, beden ve ruhu dengelediği gibi, zihni de güçlendirir.

Reiki bir din değildir ve hiçbir inanca bağlı tutulmaz. Çünkü ister inanın ister inanmayın inisiye olduktan sonra bu enerji kullansanız da kullanmasanız da vücudunuzdan akar, kaybolmaz. Reiki bir din yada tarikat değildir. Bir kişi yada zümreye ait değildir. Kullanımı son derece kolaydır. Enerji aktarımı sırasında uygulama yapılan kişiye, o kişiden de uygulama yapan kişiye herhangi bir problem geçmez. Reiki, uygularken konsantrasyon şart değildir. Siz inanmasanız bile o çalışır ve şifa verir.

Enerji alan hastanın da her zaman pozitif düşünceler içinde olması faydayı arttırır. Şunu unutmamak gerekir ki, kişi ne kadar enerji (şifa) alırsa alsın, düşüncelerini pozitif yönde değiştirmediği sürece fayda göremeyecektir.

Reiki fiziksel, zihinsel, duygusal sorunların tümünde kullanılabilir. Japonya, Amerika ve Avrupa-nın bazı bölgelerinde Reiki klinikleri bulunmaktadır. Türkiye-de de son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.--------------------reiki ve semboller

Reiki News dergisinin sonbahar sayısında Dr. Usui’nin lineajına ve eğitim tekniklerine devam etmek için kurulan Usui Reiki Ryoho Gakkai’nin Japon üye/kurucularından önde gelen Reiki otoritesi Hiroshi Doi ile yapılan ilginç bir görüşme var. O, sembol ikileminden bahsediyor - coğrafik ve kültürel filtreler nedeni ile sembollerdeki değişimlerden ve genelde semboller üzerine düşüncelerinden ;

-Semboller Reiki’de etkin araçlardır ve benim görüşüme göre, sembollerin iki rolü vardır. İlk rol, uygulayıcıyı her sembol için özel olan Reiki dalgalarının frekansına bağlamaktır. Sembollerin ikinci kullanımı, Reiki’nin daha yüksek dalgalarının dünya üzerinde kullanılabilmesi için uygulayıcının amacına veya amaçlarına göre, dalgaların uzunluğunu değiştirmektir. Daha çok insan sembolleri kullandıkça, kollektif bilinçlilikteki birikmeden dolayı onlar daha etkili olur...

Ancak, sembolleri tekrar tekrar kullandıktan sonra, artık sembollere ihtiyacınız olmadığını keşfedeceksiniz… ve çok yakında evrenle bir olmak için bilinçliliğiniz yükselir...böylece semboller Reiki’ye bağlanmak için araçlar olsa da, günlük yaşamınızdaki her şey Reiki ile rezonansa girdiğinde artık sembollere gereksinim olmayacaktır.

Sembolleri, yüzmeyi öğrendiğinizde kullandığınız kauçuk lastiklere benzetiyorum. Yeni başlayan bir kişi için tüp çok yardımcıdır, ama kişi iyi yüzebilmek için bunu bırakmak zorundadır. Artık sembollere ihtiyaç olmayan noktaya dek, semboller dikkatle kullanılmalıdır. Ama eğer kişi, yeteneklerini sembollere borçlu olduğuna inanırsa, kişi onları bırakamaz [ve yüzemez]. Sembollerin esası tüm dünyada aynıdır, sembollerin kendileri arasında bazı farklılıklar olsa da ; aynı yüzmeye yardımcı olan kauçuk lastiklerin dizaynlarının farklı olması gibi...-